Kitap Tanıtımı |
Hayat mı daha acımasız, roman mı?
Pavyonlar, genelevler, ucuz pastaneler, Elazığ´dan İstanbul´a uzanan bir tren yolculuğunda kar altında kasabalar, Türk filmleri, futbol sahaları, yoksul evler, midye dolmacılar, berber dükkanları çıkıyor bu kitapta karşımıza.
Koca dayağından bıkıp,beş yaşındaki oğluyla birlikte kaynanası ve görümceleriyle yaşadığı evi terk ederek, yeni bir hayat düşleyen; tek başına ayakta kalmaya çabalayan akşam sanat mezunu evli bir kadın: Aynur...On yıl hapis yattıktan sonra şarkıcı olmak için İstanbul´a gelen, korkmuş, kıstırılmış, Star Pop yarışmalarından bir şeyler ummuş, korsan CD satıcısı kırgın bir dam: Erdal...Bu iki insanın umutlarla, hayallerle, beklentilerle dolu sevdası...
(Arka Kapak´tan)
On yıl hapiste yattıktan sonra "meşhur olmak" için İstanbul´a gelen Erdal hiç bilmediği bir dünyayla karşılaşır. Herkes birbirinin sırtına basarak yükselmeye çalışmaktadır. Kaynanası ve görümceleriyle birlikte yaşadığı evi, oğlunu alıp terk eden Aynur, herkesin hayalleri vardır diyerek bir yaşam kurmaya çabalamaktadır. Kırgın bir karşılaşma...
Aynur´un kardeşi, Galata Köprüsü´nde midye dolma satan Niyazi, futbolculuk hayalleriyle yaşayan bir genç adam, düşleri çocukluğundaki telli arabalarına takılı kalmış. Kopya CD satıcısı Neo, Matrix hayranı, günümüzün teknoloji çılgınlığından nasibini almış kendisi gibi yaşayan binlerce orta sınıf gencinden biri, hayran olan, ezilen, önemsenmeyen...
Ve usul usul romana sızan Kurtuluş´un arka sokaklarında bir mahalle; artist olup bir dizide oynamak için yanıp tutuşan set işçisi, eskinin cüzdan hırsızı Doktor, kendini padişah soyundan sanan hafif deli 4. Osman, trenlerde satıcılık, şipşak fotoğrafçılık, kahvecilik yapmış Baba Müfit, sevdiği kızın anısına her mezenin üzerine incecik bir dilim domates koyan meyhaneci Ali Yaşar ve diğerleri.
Bir roman yazarının, geçmişte yaşadığı bir eve gidip, kendisini terk ettiğini sandığı karısını ararken karşımıza çıkardığı, günümüzden insan manzaraları. Havaî fişeklerden korkan yıldızlar onlar. Yıldız olmaya çabalarken kayıp giden insanlar. Her gün bize sunulan bu çağın yaldızlarının ardındaki sıvası dökülmüş duvar; hayatın içinden bir roman. Sahici acıların romanı Seni Hatırlatan Yıldızlar... |