Kitap Tanıtımı |
Sevgili Okur,Şen Yunus ile Küçük Huso bir gençlik romanı. Nasıl desem, hani şu çocukluk denizinin berrak kıyılarından, gençliğin o gizemli, heyecanlı derin okyanuslarına kulaç atamaya başlayanlar için yazdım… Daha büyükler de okurlarsa eğer, yazarken benim aldığım keyfi almalarını dilerim.Mersin morinalarını duymuşluğunuz var mı? Romanımızın kahramanı Küçük Huso anasının kuzusu bir Mersin morinası. Dişi Mersin morinalarının akarsulara döktüğü yumurtalara da havyar dendiğini söylersek belki daha tanıdık gelir. İşte bizim Küçük Huso 250 milyon yıldır yeryüzünde var olan Husohuso'ların belki de son bireylerinden. Bakmayın yavru olduğuna. Boyu neredeyse daha şimdiden bir metreyi aşmaktadır. Çok da yakışıklıdır. Küçük Huso hırçın Karadeniz'in cennet köşelerinden biri olan Tuna deltasının dip sularında, ablaları ve annesiyle sakin, sessiz yaşamaktadır. Ya babası mı dediniz? Babası yoktur, kayıptır. Babacık, Küçük Huso'nun bir meşe yaprağı boyunda olduğu zamanlarda, anımsayamadığı kadar uzak geçmişte, silik anlatılarda kalmıştır. O denli sevgi dolu, kollayıcı bir annesi vardır ki, Husocuk denizlerdeki tehlikelere pek de aldırmaz, gerçeklerden habersizdir. Üstelik tanıdık tanımadık tüm canlılara ağlarla, balıkçılarla ilgili olur olmaz şakalar yapmaya da bayılır. Çelişkiye bakar mısınız? Şakalarına aldanmayın derim. Husocuk çok saftır, iyi kalplidir. Günün birinde karşısına, ilk gördüğünde amanın ne tombalak bu şey diye düşündüğü yavru yunus Şen çıkar. Şen Yunus ile Küçük Huso sıkı arkadaş olurlar. İşte asıl serüven bundan sonra başlar. Huso'nun yeknesak dünyası, bilge yavru yunusun etkisiyle canlanır, aydınlanır, merakı artar. Ansiklopedici Bay Pi, Kırık Kanat ve gizemli toy kuşları, minik gökkuşağı alabalığı, Tuna nehrinin kollarında yaşadıkları bu keyifli serüvende karşılaştıkları canlılardan sadece bazıları...Ve biz insanlar. Suları tüketerek, dereleri kurutarak, ağaçları keserek, canlıları acımasız yöntemlerle avlayarak yeryüzünden silen, doğayı düşüncesizce yağmalarken, vicdanının sesini hiç mi hiç dinlemeyen insanlar olduğu gibi, canlıları sevip koruyan, onların türlerinin devamı için çaba harcayan insanlar da çıkacak karşınıza… Ve sorumluluk sahibi, vicdanının sesini dinleyen, yürekleri sevgi dolu bilim insanlarını da göreceksiniz.Vicdan nedir? İkide bir aklınızı karıştıran bir ses mi, yoksa Şen Yunus'un Küçük Huso'ya anlatmaya çalıştığı gibi, 'Vicdan, canlının iyiyi, güzeli arayışında bindiği sandal mıdır?'Irmakların Gizemli Kraliçesi Morina'yı bulabilecekler mi? Ya sonra?Bu serüvende açık bıraktığımız uçlar, siz sevgili okurlarımızın duyguları, hayal gücü ve ilgisiyle anlam kazanacak. Evet sevgili okur diyorum size. Çünkü bu serüvene Küçük Huso ve Şen Yunus'la birlikte katılırken, tehlikelere göğüs gererken, sizin için bir emek harcadık. Çünkü sizi seviyoruz. İnsanları seviyoruz.Seviyorum demenin sevmiyorum demekten farksız olduğuna, katıksız sevgi için, gerçek sevgi için emek harcanması gerektiğine siz de katılacak mısınız? 'Sevgi emek ister.' Diyebilecek misiniz yürekten? Sevgi iyiliğin bir göstergesi sayılabilir mi? İyi bir canlı, yüreğinde sevgi çiçekleri her zaman taze olan mıdır? Sevgi ertelenebilir mi? Sevgi mi canlıları iyi yapar, yoksa iyi oldukları için mi sevgi doludur yürekleri. Keşke yanıtlarınızı sizlerden öğrenebilsem ne mutlu olurdum.Emel DinsevenSayfa Sayısı: 304Baskı Yılı: 2012Dili: TürkçeYayınevi: Koza Kitap) |