Kitap Tanıtımı |
Sen’siz Çığlık, Sevda Külleri ile başlayan serinin ikinci safhası. Bu haliyle sevda denen muammanın makus kaderini gözler önüne seren bıçak sırtında ritmi bozuk duygusal bir dalgalanmanın gün be gün serencamını yansıtmakta… Bütün sevdalar aynı yoldan geçmekte. Bütün sevdalar aynı dekor ve aynı sahnede yaşanmakta. Ne yazık ki bu gayrı ihtiyari mistik macera doğası gereği kapalı devre gönül aleminde yaşandığı için geçmiş deneyimlerden ders almak mümkün olmuyor. Bu yüzden aynı yanlışlar tekrar edip duruyor. Sevda denen açmaz ayaküstü görülen bir rüya, dünya şatafatından uzak delidolu ruhlarda ortaya çıkan manevi boşluğu doldurduğu için yaşanmak zorunda kalınan bir yanılsama belki şehevi açlığın yarattığı aşerme ya da fantezi peşinde koşanların hayal alemine yansıyan bir halüsinasyon olduğu için hafife alınmaması gereken son derece girift bir duygu… Yakaladığı bünyeyi hayata küstüren hatta kendine düşman eden, tabiri caizse hayata pamuk ipliğiyle bağlayan bir çeşit paranoya… Üflemekle sönmeyen, inat ve ego kılıcıyla üzerine gidildikçe alevlenen bir yangın… Fiziki hiçbir kuvvet ve kudretin önüne çıkamadığı bir anafor… Bugüne kadar çaresi bulunamayan tek sosyolojik olgu… Yok saymayla yok olmayan, üzerine gitmeyle sinmeyen bir isyan. Dünya şatafatından bunalan, fani olanla meşgul olmaktan sıkılan insan ruhunun tek sığınağı. Sevginin yoğunlaşmış hali. Fakat dikkat edilmezse bir o kadar yakıcı ve yıkıcı… Dikkate alınmazsa acı hatırlar bırakan bir hastalık… (Tanıtım Bülteninden) ) |