Kitap Tanıtımı |
Umut evlatlara ait. Biz yetişkinler umut ettik ve neredeyse her zaman kaybettik.
Sen Dünyaya Gelmeden annelikten mahrum kalmış bir kadın ile vicdanının sesinden kaçamayan bir adamın hikâyesi...
Tıpkı tüm gerçek aşklar gibi, tutkulu ve kusurlu...
Gemma bir sabah sıradan hayatını geride bırakır ve oğlunu ardından sürükleyerek bir uçağa atlar. Gittiği yer savaşın yaralarını yeni yeni sarmaya başlamış, Doğu ile Batı sınırında bir şehirdir: Saraybosna. Onu havaalanında bekleyen Bosnalı şair, 1984 Kış Olimpiyatlarının renkli günlerinde Gemmayı hayatının aşkı Diegoyla tanıştıran kişidir.Sen Dünyaya Gelmeden, bu aşkın hikâyesini anlatıyor. Savaşın etkisiyle yaşlanmış, hayata hazırlıksız yakalanmış gençlerin yeniden karşılaşmalarını konu ediniyor. Aynı zamanda da çok istenmiş, ama mahrum kalınmış bir annelik hikâyesi bu.
Karanlığa ve ışığa dair resmedilmiş bu büyük tabloda, bu mahrem ve kalabalık romanda, gençlerin sesi bazen ahenk içinde geliyor kulağa, bazen de tıpkı yaşadıkları aşka sahne olan şehir gibi tuzla buz oluyor.
Gemma ile Diego bizden birileri. Aşk hikâyeleri de hepimizin aşk hikâyesi gibi. Margaret Mazzantini bu hikâyeden cesur ve çağdaş bir roman yaratıyor. Bir savaş ve barış romanı. Bir gerilim romanı gibi sürükleyici,
bir şiir gibi sırlarla dolu! Koskocaman bir dünya. |