Kitap Tanıtımı |
Cumhuriyet Türkiyesinde Yüksek Sanat ve Kültür Hayatının Kamu Hizmeti Olarak Kurumlaşması
Murat Katoğlu hiçbir önyargının peşine takılmadan, herhangi bir kompleksin tuzağına düşmeden Cumhuriyet döneminde yaşanan toplumsal ve kültürel dönüşümün muhasebesini yapıyor. Hırpalanmış, değeri bilinmeyen bir dönemin (1923ü izleyen yılların) onurunu iade ediyor.
Şematizm doğu geleneğinden yaratıcı Cumhuriyete yapılan bu yüz yıllık zahmetli mücadelenin adı Türk Rönesansından başka bir tanım olabilir mi?
Osmanlı dünyasına egemen olmuş toplumsal, kültürel, dinsel ve düşünsel şematizmin sonucu olan kısırdöngüye, tekdüzeliğe karşı kendini yenileyen, kendini aşan, evrensel ölçütlere, nirengilere göre hiza ve istikametine bakan, bilime ve akla dayanan bir dünya görüşünün ürünü olan Cumhuriyetin bir ütopyadan gelerek gerçeğe dönüşümü
Kurumsuz, örgütsüz, nedensiz bir şematizmin bukağısından kurtulup yaracı cumhuriyetin özü nasıl yaratılmış olabilir?
Türkiye bir asırlık sürede, gerçekleşme derecesi ne olursa olsun, toplum yapısı nasıl ümmetten millete; teba olmaktan yurttaş olmaya, kuldan bireye geçmiş ise, aynı şekilde, yüzeysel bir nakış, şematizm, illüstrasyon anlayışına dayanan sanat dilinden ve ifade aleminden insanın, toplumsal ilişkilerin, psikolojik çatışmaların derinlikli bir şekilde irdelenmesine olanak veren dramatik ifade zenginliğine ve din bilgisi çerçevesinden uluslar arası geçerliği olan bilimler dünyasına geçmiştir, uygarlığın ortak dilinin üyesi olmuştur.
Şematizmden Yaratıcılığa başlığının anlamı da budur! F.R. Atayın dediği gibi Anadolunun tenhalığı bu halkın canlılık noksanından değildir. Doğanların büyümesine, büyümüş olanların yaşamasına imkân veren şartlar ancak Cumhuriyet idaresi ile varlaşabilmiştir.
Murat Katoğlu, işte bu varlaşmanın öyküsünü, kısır bir düalizmden kurtuluşun kültür tarihini sunuyor. |