Kitap Tanıtımı |
Savaşlar, sürgünler, yoksulluk, kitlesel açlık, küresel iklim değişikliği, kuraklık derken peşi sıra gelen pandemi… Geçtiğimiz yüzyılın bugüne devrettiği emperyalist kapitalizmin bakiyesi. Tüm bu ekonomik, sosyal, politik ve çevresel tahribatın tetiklediği bir başka olgu da dünya üzerinde hareket eden 272 milyonluk bir göçmen nüfus. Küresel iklim değişikliğinin yarattığı atıkların biriktiği ‘Yedinci Kıta’ya ek, küresel sermayenin ürettiği felaketlerden kaçan göçmenlerin aktığı yüzer gezer bir ‘Sekizinci Kıta.’ Daha önce yazdığı Mülteci İşçiler ve Sığınamayanlar kitaplarında Türkiye’ye göç eden Suriyeli mültecilerin yaşam ve çalışma koşullarını gözler önüne seren gazeteci-yazar Ercüment Akdeniz, bu sefer Suriye dışındaki 10 farklı ülkeden gelen göçmenler için bir kürsü kuruyor. Geldikleri ülkelerin yakın tarihinden ülkemize varış serüvenlerine, onları Türkiye’de hapseden politik ve sosyal koşullardan işçileşme deneyimlerine varan hikâyelerini aktarıyor. Kıtalar arası göçmen hareketinin Türkiye durağından tüm dünyaya yayılan ‘Sekizinci Kıta’yı mercek altına alıyor. (Tanıtım Bülteninden) ) |