Kitap Tanıtımı |
2017'de prestijli Premio Strega'ya layık görülen, yine aynı yıl
Fransa'da Médicis Étranger Ödülü'yle onurlandırılan Sekiz Dağ,
30'u aşkın dile çevrilmiş modern bir başyapıt.
"Dağlara bir kez olsun özlem duymuş bizim gibi insanlar için çok
yoğun ve insanın içini sızlatan bir hikâye, zarif bir kitap."
—Annie Proulx
"En güzel sığınak, belleğin sığınağıdır."
Pietro, Milano'da ailesiyle yaşayan yalnız bir çocuktur. Annesi
banliyöde bir sağlık merkezinde çalışmakta, melankolik bir adam olan
babası ise bir fabrikada kimyagerlik yapmaktadır. Yıllar geçtikçe
birbirinden uzaklaşan çiftin en önemli tutkusu ise İtalya'nın dağlarıdır.
Ailelerinin temeli bir dağda atılmış, trajedide bile onları dağlar bir
arada tutmuştur.
Yaz tatilleri için Pembe Dağ'ın eteklerindeki Grana köyünü
keşfettiklerindeyse, oğulları Pietro için doğru yeri bulduklarını
düşünürler. Burada Pietro'yu kendi yaşlarında ama onun gibi tatil
yapmak yerine sığır güden sarışın bir çocuk, Bruno beklemektedir. Dağ
çayırlarını keşfe çıktıkları, terk edilmiş kulübeleri, viraneleri, eski
değirmenleri merakla inceledikleri yazlar boyunca iki çocuk gitgide
büyürken, tüm farklılıklarına rağmen dost olmanın anlamını da
öğrenirler.
Ayrıca Pietro bu yıllar boyunca babasının peşinden dağ patikalarında
uzun yürüyüşler de yapar. Babasıyla olan ilişkilerinin temel izleğini de
hem ilkgençlik çağında hem de huysuz kimyagerin ölümünden sonraki
yetişkinlik çağında yine bu dağ patikaları oluşturur.
Çocukluk, yetişkinlik, dostluk, insanın dünyadaki yerini bulması, baba-
oğul ilişkileri gibi evrensel temaları lirik bir dille işleyen roman, sakin
ama derin anlatıları sevenler için müthiş bir okuma deneyimi sunuyor. |