Kitap Tanıtımı |
Gece tehlikelidir, gece sokakları mesken edinenler ise daha da tehlikelidir. Yanınızdan geçen insandan korkarsınız. Ya sarhoşsa, ya haplanmışsa, ya katilse diye geçirirsiniz içinizden. Ama gündüz öyle değil! Gündüz sokakta yürürken başına hiçbir şey gelmeyeceğini düşünür insan. Bence bu büyük bir yanılgı! Manyağın biri elinde tuttuğu bıçakla onlarca insanın içinde boğazınızı kesip öldürebilir sizi mesela. Ya da karşınızdan size doğru gelen çok güzel bir kadın çantasından çıkardığı silahı kafanıza doğrultup tetiği çekebilir. Gündüz geceden daha güvenli değil. Bu şehirde sokaklar her zaman tehlikelidir...
Ya aldatılmışsam?
Yok lan olur mu öyle şey?
Olmaz deme, herkes herkesi aldatır...
Saçma sapan düşünme, biri çocukluk arkadaşım biri beni seven kız.
Salaksın sen, biraz mantıklı ol. Kimseye güvenme!...
Hayır hayır, ikisine de güveniyorum.
Güvenmek mi? Hep en sevdiklerin aldatmadı mı seni? En sevdiğin insanlar tarafından ihanete uğramadın mı? Zaten bir insana annesi ihanet ediyorsa herkes ihanet eder...
?Şehrin Sancısı" kalabalıkların içerisine sıkışmış, çevresiyle, sistemle, insanlarla ve en çok da kendisiyle anlaşamayan, hayata başkaldırmış uyumsuz insanların romanı... |