Kitap Tanıtımı |
Reform´a kadar Avrupa tarihi ve Avrupa medeniyeti politik yönden bağımsız olan şehirlerin eseriydi: Antikçağda Atina ve Roma, Ortaçağ´da Hollanda şehirleri ve Kuzey İtalya, Rönesans´ta ise Flornas ve Venedik. Bu durum 16. yüzyılda krallıkların kurulmaya başlamasıyla değişmeye başladı. Mutlaki ideoloji, kendi kendine yeten şehir devletlerinin sahip olmalarının hiçbir şekilde mümkün olmadığı bir askeri yapıyla desteklenmekteydi. Şehir özgürlükleri ya askeri güçle ezildi ya da ulus devletlerin ortaya çıkışına zemin hazırlayan ekonomik değişimlere teslim olmak zorunda kaldı. Oysaki Antik Yunanda doğup ortaçağ boyunca devam eden politik özerklik zannedildiğinden esnek ve uyumluydu. Venedik gibi bağımsız cumhuriyetlerin ayakta kalabilmesi, Alman şehirlerinin devam eden özerkliği, Hollanda ve İsviçre´deki federal devlet deneyimi, antik Dünyadan 18. yüzyıldaki Amerikan devrimine kadar devam eden cumhuriyetçi geleneğin canlılığına delil teşkil etmektedirler. Hayatta kalma ne kaçınılmazdı ne de evrenseldi. Bu çalışmanın ana teması Avrupa şehirlerinin değişen talihidir.
(Arka Kapak) |