Kitap Tanıtımı |
Ah be Yusuf yüzlüm, ah benim canımın içi oğlum, şimdi yanımda olsaydın, böyle mi olurdu? Yapayalnız bir boşlukta asılı kalakaldım, Halil’im… Sensiz geçen her günüm, gecem azap, yokluğun öyle zor ki hiçbir şeyin tadı yok, hayatsa anlamsız. Çok özlüyorum seni çok. Özlemin gün geçtikçe, üstüne koyarak artıyor. Velhasıl canım oğlum, kolum kanadım kırılmış, uçamıyorum. Bastonumu elimden aldılar; aksıyorum. Seni üzmek için söylemiyorum, mecnundan farkım kalmadı. Bazı konuşulanların yarısını duyuyor, yarısını duymuyorum, hatta bazen anlamıyorum ya da görmüyorum. Elbette ki inanıyorum, yerin çok güzel, gittiğin yer cennet, Peygamber Efendimizle diz dizesin. Bazen Rabbim sana şükürler olsun, benim kıymetlim meğer senin de kıymetlinmiş, deyip şükrediyorum. Biliyorum benim canım oğlum, beni cennetin kapısında bekleyeceksin, ben de sabırsızlıkla o günü bekliyorum, inşallah vuslat yakındır. Allah her kula nasip etmez şehit ve şehit annesi olmayı fakat gönlüme söz geçmiyor… Bu kitabı sana ithaf etmek için yazdım. Daha doğrusu bu kitabı yazarken bir nevi, sanki seninle dertleşmiş gibi hissederek yazdım, hem istedim ki benim kahramanımı herkes tanısın; belki bir Fatiha’yı esirgemezler.Ödülü büyük fakat sabrı çetin, Rabbim kimseye evlat acısı vermesin. (Tanıtım Bülteninden) ) |