Kitap Tanıtımı |
Edebiyat tarihimizde Sehî Bey denilince çoğunlukla Heşt Bihişt isimli tezkiresi akla gelmektedir. Bu yüzden olsa gerek Sehî Beyin şairliği ve divanı hakkında kaynaklarda verilen bilgiler sınırlıdır. Ömrünün büyük bir bölümünü ilim ve edebiyat konusunda üstadı olarak vasıflandırdığı Necâtî Beyle birlikte devlet hizmetinde geçiren Sehî Beyin iyi bir öğrenim gördüğü divanından ve tezkiresinden anlaşılmaktadır.
Bugün bilinen tek nüshası, Pariste Bibliotheque Nationale de France ta bulunan Sehî Bey Divanının, hem edebiyat tarihimiz açısından hem de şiirlerindeki muhteva bakımından çalışılmaya değer nitelikte bir eser olduğunu düşünüyoruz.
Divanında hemen hemen her nazım şekliyle şiir söyleyen Sehî Bey; kaside ve gazellerinde deyimlere, atasözlerine, yerli unsurlara sık sık yer verilmiştir. Özellikle Rumeli şairlerinde sıkça rastladığımız gerçekçi tasvirler, yerel unsurlar şiirinde dikkat çeken özelliklerin başında gelmektedir. Bu bağlamda Sehî Beyin sanat anlayışının temelinde tıpkı üstadı Necâtî Beyde olduğu gibi sade ve samimi bir dil ile yerli unsurların yattığını görmekteyiz.
Kaynakların değerlendirmelerine göre orta dereceli bir şair sayılan Sehî, klasik Türk edebiyatının en parlak ve olgun dönemlerini yaşadığı XVI. asırda belki Fuzûlî, Zâtî, Bâkî, Hayâlî gibi şairler kadar sanatlı manzumeler yazamamıştır. Fakat kabul etmek gerekir ki şiirlerinde kullandığı sade dil, yerli malzeme ve günlük hayata dair izlenimleri onu, klasik ve yerli şiirimizin önemli temsilcilerinden biri yapmıştır. |