Kitap Tanıtımı |
Çocukluk anılarımın arasında, her biri kendine ayrı bir yer açmıştı: Hasan'ın masumiyeti, Dadaruh'un gümüş rengindeki kaşağısı ,canını verip başını vermeyen Deli Mehmet... Hatta öyle gerçeklerdi ki Hatice Hanım yüksek ökçeleriyle merdivenden inip mutfağa dalıverecek sanırdım.
Yıllar sonra, Ömer Seyfettin hikayelerini genç okurlarımızla buluşturmak için çalışmaya başladığımda, hiçbir şeyin değişmediğini fark ettim. İlk kez çocukluğumda okuduğum bu hikayeler, ruhuma hala seslenebiliyordu. Çünkü kahramanları, bizim gibi hisseden, bizim gibi acı çeken, düşünen, evimizden, mahallemizden, içimizden insanlardı. Kim bilir kaç nesil onlarla büyüdü. Bu yüzdendir belki, hikaye denilince aklımıza ilk gelenin Ömer Seyfettin oluşu...
Bu kitabı hazırlarken, edebiyatımızın mihenk taşlarından biri olan Ömer Seyfettin'in, gençler tarafından günümüz Türkçesiyle yeniden okunup anlaşılması için çabaladık.
Çabalarımızın yerini bulması ümidiyle... |