Kitap Tanıtımı |
Çok başarılı bir bilim yazarı John Gribbin: Kuantum kuramının şaşırtıcı tuhaflığını hayatımıza sokuyor, düşünülebilir hale getiriyor. Gündelik dünyadan analojilere başvuruyor, ama aynı zamanda bu analojilerin atomaltı dünyadaki yetersizliğine, hatta yanıltıcılığına dikkat çekiyor. Örneğin okullarda hâlâ öğretilen Bohr atom modelinin kafamıza kazıdığı elektron yörüngeleri gibi "resimler"den kurtarmaya çalışıyor zihinlerimizi. Kuantumun öyküsüne ışığın hem parçacık hem de dalga olduğunun keşfedildiği 20. yüzyılın ilk yıllarından başlayan yazar, elektronların da aynı özelliğe sahip olduğunun ne tür önyargılara karşı, nasıl bir mücadeleyle keşfedildiğini, yaygın kabul gören Kopenhag yorumunu ve bilimkurguya da ilham vermiş "Paralel Evrenler" yorumunu anlaşılır bir dille anlatıyor.
Kitap zihin açıcı bir bilim tarihi çalışması olarak da okunabilir: Bir yandan kuramın çeşitli aşamalarında kafaları fena halde karışan, takdir görmedikleri için hayata küsen bilim adamlarının insani öyküleri var kitapta. Diğer yandan, bilimin düz bir çizgide ilerlemediği, yerleşik düşüncelerin bazen gerçekliği anlamayı ne kadar önleyebilmiş olduğu da örneklerle sergileniyor. Bu kitabın Türkçe´de kuantum fiziği hakkında yayımlanmış en derli toplu kitap olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Gribbin de şunu diyor kitabı için:
"Burada öyle ´doğu gizemciliği´, kaşık bükme ya da Duyu Ötesi Algı türünden şeyler aramayın. Burada kuantum mekaniğinin gerçek öyküsünü, bütün kurmaca eserlerden çok daha garip olan o gerçeği arayın. Bilim böyle bir şeydir başkalarının felsefe eskilerini kuşanmaya hiç ihtiyacı yoktur, çünkü kendisi zaten bir sürü haz, gizem ve sürprizle doludur." |