Kitap Tanıtımı |
Aşkın fiyatı var mıdır?
Aaa, katiyen olamaz, demeyin.
On bine satılık aşk! Arttıran?..
Yaş on yedi. Hayat uzun, aşk kısa.
Yaş yirmi yedi. Hayat hala uzun, kısa aşksa bir hortladı o kadar olur!
Para süperdi de, minik bir şart vardı. Teklifi yapan, Lolanın erkek arkadaşı Dougın annesiydi ve o meşhur on bini oğlundan ayrılması için veriyordu. Lola sinirden tırnaklarını kemirmişti. Hiçbir şey -hiçbir şey!- o ve Dougieyi ayıramazdı. Ta ki, feci bir sırrı keşfedene ve parayı alıp kaçmaktan başka seçeneği kalmayana kadar. Olsun! Kahpe kader ağlarını örecek, Dougieyle Lolanın yolları yeniden kesişecekti. Lolanın Dougieye karşı hisleri eskisini sopasız dövecek kadar şiddetlenmişti. Fakat genç kız, genç adamın kalbini kırmıştı bir kere! Ve çok geçmeden Doug, bu ayrılık için Lolaya ödeme yapıldığını da öğrenecekti. Genç kadın, Douga gerçeği asla
söyleyemezdi, tahmin edersiniz ki işi çok zordu. HER ŞEYDEN ÇOK MUTLAK CAZİBESİNE GÜVENEN LOLANIN BİR ŞANSI DAHA OLACAK MIYDI?
Tamam! Aşkını sattı,doğru ama durun, sorun bi nedendir, niye!
Aslında Lolanın, erkek arkadaşı Dougienin cadı annesinden gelen 10.000 sterlinlik paketi kabul etmek gibi bir niyeti yoktu! Ama bu cazip durumla karşılaştıktan kısa süre sonra açığa çıkan bir sır onu yeniden ve yeniden düşünmek zorunda bıraktı. Hem zaten Dougie gençti, kendisi ise çoook gençti. Nasıl olsa ilişkileri de uzun sürmezdi...
Hem bu teklifi kabul ederek dünyada en sevdiği insanlardan birine yardım etmiş olacaktı. Bu bahane ona, şu bahane sana avutup duruyordu kendini Lola. On yıl sonra Dougieyle tekrar karşılaşacağını nereden bilebilirdi ki? Kalbi kırılan Dougieye gerçekleri bir türlü açıklayamayan genç kadın, onu nasıl geri alacaktı? Belki fışkıran cazibesi ve çatır çatır ikna kabiliyetinden kullanabilirdi! İşe yarar mıydı acaba? Ayıkla pirincin taşını bakalım, Lola şekerim! |