Kitap Tanıtımı |
“Eleni, bir bir toplayacak dağılan ne varsa, vedalaşacak hatıralarla.” Sarkaç, Başak Baysallı’nın büyük bir ilgiyle karşılanan Fresko Apartmanı’yla başladığı üçlemenin ikinci kitabı. Apartman sakinlerinden Eleni, yedi numaralı dairede, dört kapılı ceviz gardırobun önünde; hatırlamak ve bu kez sonsuza kadar unutmak için geçmişe bakıyor: 1940’tan 1954’e uzanan bu dönemde, Kuzguncuk, Beyoğlu, Adalar, Boğaz vapurları ve her dilden konuşan, mazi cenneti bir İstanbul da var; gamsız bir çocukluğun bedelini ödetircesine kapıya dayanan savaş, karanlık günler, kara trenler, altüst olan hayatlar, dağılan aileler, hasret ve yas da... Satır aralarında Ara Güler, Adalet Cimcoz, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Necip Fazıl Kısakürek, Denizkızı Eftalya gibi isimleri de karşımıza çıkaran Sarkaç, Eleni’nin vedalarla dolu hikâyesinin bir köşesinde gölge gibi belirip kaybolan Ahmet Hamdi Tanpınar’ın sözlerini yankılıyor: “Mazi daima mevcuttur. Kendimiz olarak yaşayabilmek için, onunla her an hesaplaşmaya ve anlaşmaya mecburuz.” (Tanıtım Bülteninden) ) |