Sarissa Ortak Kitap 1
ISBN 9789944188043
Yayınevi Sarissa Yayınları
Yazarlar Kolektif (author)
Kitap Tanıtımı Özlediğimiz dahası özlemini duyduğumuz, çağdaş Türkiyenin kurulması sırasında yapılan reformlar bugün artık yaşamamızın bir parçası olmuşlardır. Ancak, yaşamımızın dünden bugüne, bugünden yarına seyreden akışı içinde gerek tarih, gerekse dil yönünden bazı sorunlar ortaya çıkmıştır. Geçmiş kuşaklardan kalmış mektupları, yazılı belgeleri, yapıtları okumak ve anlamak, nedeni ne olursa olsun, bugünkü kuşaklar için olanaksız hale gelmiştir. Demokratikleşmek ve barış içinde yaşamak için, devlet ve toplum, artık birbirlerini suçlamaktan vazgeçmeleri, öncelikle hatayı kendilerinde arayan bir sorgulama sürecini başlatmaları şarttır. Savunduğumuz ve dile getir-diğimiz kültür politikası, tarafların demokratik değerler temelinde, kendi muhasebelerini yaptıkları bir yapılanma-nın adıdır. Geçmişi başkalarının anlattıklarıyla sınırlı olarak tanıyabilen, anlatılanların kaynağına inemeyen, açılan her beyaz sayfayla tarihinin yeniden başladığını zanneden, ortaklaşa belleği zayıflamış bir toplum durumundayız. Tarihimizin ve dilimizin sağlıklı öğretilmemiş olması, onları kimilerinin elinde, çağdaşlığa karşı kullanılan bir araç haline getirmiştir. Bizim üzerinde durduğumuz projenin; yani hedeflediğimiz toplumsal yapının tarihi-mizle ve dilimizle barışmaktan geçtiğinin bilincindeyiz. Geçmiş tarihimizi öğrenmemiz ve incelememiz, dünle bugün arasında sağlıklı bir köprünün oluşması için gereklidir. Geçmişin incelenmesi ortak belleğimizin taze-lenmesine, bugünü yorumlamaya, geleceği kurmaya ola-nak sağlayacaktır. Bugünkü kuşakların dünü tanıması, dünden hareketle bugünü yorumlaması, tarihi araştırmalara verilecek öneme bağlıdır. Tarihin araştırılması, yalnızca tarihin kronolojik sırasına göre olayların saptanması ile sınır-lanamaz. Olayların geçtiği dönemlerin, iktisadi sosyal ve siyasal yapılarının da incelenmesini zorunlu kılar. Bunun başlangıcı da, dil in bizi geçmişten koparmamış olması, düne ait değerleri anlamamıza yardım etmesidir. Geleneklerin yaşatılması, gelenek ve göreneklerde tek tiplilik anlayışının terki ile mümkündür. Farklı gelenekler bir arada yaşatılırsa, biri ötekine baskı kurmazsa, çok renkliliğin olumlu yönlerinden yararlanılarak, uyum içinde yaşanabilirlik daha da güzele dönüşür. Folklorik değer-lerimize sahip çıkmak bizleri güçlendirecektir. Bizler farklı kültürel değerlerin bir arada uyum içinde yaşatıl-ması ve dil, din, yaşam tarzı vb. kültürel değerlerin ko-runmasını ve geliştirmesini sağlamalıyız. Çağdaş bir toplum yaratmak ve insanlığın evrensel değerlerine ulaşmak, ancak, kendi kültür değer-lerine sahip çıkan ve onun üzerinde yükselmeyi başaran bir toplum tarafından gerçekleştirilebilir. Bizler insanlığın evrensel değerlerinin oluşturulması ve geliştirilmesinin, farklı kültürlerin bu değerlere yapacağı çeşitli katkılarla mümkün olacağına inanırız. Bu nedenle bizler, ne sadece batıda oluşmuş değerlerin basitçe aktarılmasını, ne de bunları yok sayarak, kendi değerlerinin abartılmasını doğru bulur; kendi kültürümüzü abartmadan, onun içine kapanmadan, ama onun olumlu eleştirisi üzerinde yük-selerek, diğer kültürlerle buluşmayı doğru buluruz. Bu olayın gerçekleştirilmesinde, okulların bulunduğu yerler-deki sivil toplum örgütlerinden ve yerel yönetimlerden yeterince yararlanmalıyız.