Kitap Tanıtımı |
'Bu gördüğüm, bildiğim en tuhaf vaka. Bir şeyler öğrendiğimizi sandığımız anda, aslında hiçbir şey bilmediğimizi anlıyoruz!' Glandier Şatosu'nda yaşayan, 'maddenin ayrıştırılması' konusunda bilimsel çalışmalar yapan Profesör Stangerson'ın kızı Mathilde, laboratuvarın bitişiğindeki odada kimliği belirlenemeyen birinin saldırısına uğrar. Meçhul saldırganın bu 'Sarı Oda'ya nasıl girdiği ve çıktığı belirsizdir, çünkü Mathilde, saldırıdan sonra kanlar içinde bulunduğunda kapı halihazırda içeriden kilitlidir. Bu gizemli vakayı aydınlatmaya çalışan genç muhabir Rouletabille ile Fransa'nın saygın dedektifi Larsan arasında bir rekabet gelişir. Vakada her yeni cevapla birlikte yeni bir soru gündeme gelirken, 'Sarı Oda'nın dehşete düşürücü sırrının üzerindeki perde de aralanmaya başlayacaktır. Bir gotik edebiyat klasiği olan Operadaki Hayalet'in yazarı Gaston Leroux'nun ilk romanı Sarı Odanın Esrarı, hem kapalı-oda türünün öncülerinden hem de çağdaş polisiyenin başyapıtlarından biridir. Agatha Christie'den John Dickson Carr'a uzanan bir yelpazede birçok yazara ilham kaynağı olan bu kitap, ünlü dedektif Rouletabille'in de ortaya çıktığı ilk romandır. 'En iyilerden biri…' Agatha Chrıstıe (Tanıtım Bülteninden) ) |