Kitap Tanıtımı |
Saraybosna: Kuşatma altında bir kent
Havan topları düşerken ve keskin nişancılar ölümcül işlerini sürdürürken, bir çellist penceresinin önünde oturup Albioninin Adagiosunu çalmaktadır. O sırada bir bomba, aşağıdaki sokak ta ekmek almak için kuyrukta bekleyen insanların üzerine düşer ve yirmi iki kişinin ölmesine neden olur. O günden sonraki yirmi iki gün boyunca her öğleden sonra çellist, viyolonselini bombanın düştüğü sokaktaki çukurun yanına taşıyacak ve ölenlerin anısına orada Adagioyu çalacaktır.Steven Gallowayın şimdiye kadar 18 dile çevrilen Saraybosnanın Çellisti romanı, işte bu yirmi iki günü, kentte yaşayan üç farklı kişinin gözünden anlatıyor. Keskin nişancılıkta özel bir yeteneğe sahip genç bir kadın olan Arrow, çellistin hayatını koruma görevini ediniyor.Duyarlı ve son derece sürükleyici bir roman olan Saraybosnanın Çellisti, yıkılmış bir kentin cesaretini yeniden canlandırıyor. Hayatta kalmaya, nefret etme eğilimi taşımaya ve nefret etmeyi reddetmeye, korku ve acıların üst noktalarda yaşandığı bir zamanda insan ruhunun sebatına dair bir hikâye.
Karşınıza bazen öyle bir kitap çıkar ve sizde öyle bir etki bırakır ki hemen koşup bütün arkadaşlarınıza da birer kopya almak istersiniz. Saraybosnanın Çellisti de işte böyle bir kitap. Nadir rastlanan bir derinlik ve güzellikte bir eser. Mutlaka okumalısınız. BookBrowse - Kim Kovacs Harika çizilmiş karakterler ve sade anlatımıyla, Galloway uzakta kalmış bir sorunu hayata taşıyor. Publishers Weekly Galloway basit ve etkileyici şekilde yazıyor; zaman zaman klişeye sığınırken sık sık da Saraybosna kuşatmasını çok gerçek kılan tatlı ve açık bir metin ortaya çıkıyor. Library Journal - Barbara Hoffert Unutulmayacak betimlemeler ve yürek yakan karakterler bu öyküye bir itibar katıyor ve insanı, yazında gözardı edilen bir yanı yeniden var ediyor. Koleksiyonlar için. Kirkus Reviews Galloway büyük bir beceri ile bu sıradan ve kesinlikle istisnai insanları, daha büyük kaygılarını iletirken bir kanal olarak kullanıyor; bu kaygılar iç savaşın çılgınlığı, bu çılgınlığa her zaman eşlik eden barbarlık ve acı ile yıkılmış yaşamlardan kendilerine yarar sağlayan insanların zalimliğinden ibaret. Hiçbir şey abartılmamış; bu sayede Kenanın ve Draganın uzun ve maceralı yolculukları (ya da cefaları) daha da unutulmaz oluyor. Sydney Morning Herald - Andrew Riemer Her ne kadar dekor 1990lı yıllardaki Saraybosna kuşatması olsa da bu sürükleyici roman zaman ve mekânı aşıyor. Bu evrensel bir öykü; hayal edilemeyecek bir dehşetin ortasında, anlam, zarafet ve insanlığı bulmaya dair bir mücadelenin tanıklığını yapıyor. Khaled Hosseini En büyük zorluklar altındayken insanların insanlıklarını koruma ve tekrar kazanmalarına dair büyük ve güçlü bir roman. Yann Martel Kuşatma altındaki Saraybosnanın muhteşem öyküsü. J. M. Coetzee |