Kitap Tanıtımı |
Günümüz sanatı, bir yandan üretim biçimi olarak son kırk-elli yıla yayılan ileri düzeyli teknolojik yeniliklerden payını alırken, öte yandan da Modernizmin ortaya koyduğu evren algılamasıyla hesaplaşan bir dizi kırılmayı bünyesinde barındırıyor. Bu hesaplaşma, Modernizmin evrensellik, biriciklik, orijinallik ve aidiyet meselelerini sorgularken, yerine merkezin ötelediği mikro söylemleri ve politikaları, türler arasındaki ayrımların dumura uğratıldığı plüralist bir dünya algısını ve müellefin/sanatçının ölümünü ilan eden teorik altyapıları yerleştiriyor.
Sanat kurumunun, müzelerin ve beyaz küp galerilerin yıkımına soyunmuş avangard çıkışlar, bir şekilde pazarın işleyişine teslim olurken, epeyce bir süredir estetiğin bir kriz içinde olduğu söyleniyor ve sanatçıların simgesel sermayeden pay almaksızın küresel bir dolaşıma girmelerinin olanaksızlığı dile getiriliyor.
Öte yandan postmodern süreçte sanatın çok yönlü, çok dilli yapısı; dilsel, performatif ve kavramsal önermelerin, teknolojik yeniliklerle uzam ve zaman algısında köklü değişimler sunan sofistike düzeneklerin tümünü birden içeren parçalı, karmaşık ve eklemli bir yapılaşmayı görünür kılıyor.
Postmodern Kırılmalar, özellikle sanattaki modern sonrası paradigma değişimine odaklanıyor ve günümüz sanatının uygulayımsal ve düşünsel süreçlerini irdeliyor. |