Kitap Tanıtımı |
Dört duvarlı yalnızlığa ait kalmak en büyük özgürlüktür, çünkü dışarısı sorumluluklar ve zorunluluklar ile doludur. Özgür olduğum odamın gözlerimin önünde üşüyen duvarları var, bir sokak çocuğu gibi kirli ve bulunabilecek onca yer varken bir kenara sığınıp kalmışçasına kıpırdamadan, karşısındaki kendim gibi karşımda üşüyen aynadaki bir adam misali... Cansızlığına rağmen can çekiştiğini düşündüğüm bu duvarlar onları aydınlatan penceremi gazete kâğıtları ile kapladığımdan beri siyaha boyanmış. Nihayet oturdum masasına vicdanımın. Sağımdaki dağınık yatak ile solumdaki gazete kâğıtlarıyla kaplanmış penceremin arasına sıkıştırdığım masamın başında tek manzaramdı karşımdaki boş duvar. Uzunca sustum, durdum ve aldım kalemi elime. Epeyce zaman sonra bu kadar rahatlıkla ve karanlığı biraz aydınlatan mum ışığıyla yazıyorum. (Tanıtım Bülteninden) ) |