Kitap Tanıtımı |
Rüya? Ham hayal? Takıntı mı demeli? Oysa işte burada, Saint-Michelin ejderhayla boğuştuğu meydandaydı develer! Develer! Biliyordum buradaydı develer, diye haykırışım hâlâ kulaklarımda çınlar.Hayal değil gerçekti, ispatlı şahitli gerçek. Dedelerim zamanında Arabistana giden Surre alayındaki hecin develerini andıran süslü püslü üç deve, çöldeki peri masallarını gevişleye gevişleye, ağır ağır dolanıyordu meydanda.Ah vre Sevda!, Mühtedi ve Rânanın yazarı Osman Necmi Gürmenin usta kalemi, gerçeküstü öğelerle bezenmiş bu renkli hikâyelerde, kendi âlemlerindeki insanların hem sıradan hem tuhaf dünyalarına uzanıyor: Ayasofyada bebeğini emzirirken mozaiklere bakan Çingene güzeli... Evinin bir odasını kiraya veren, ekşi suratlı madam... Paris cafélerinin teraslarında etrafı süzen aylaklar... Aylaklıktan mürşitliğe terfi ediveren çoban... Saint-Michele gelecek develeri bekleyeduran Mağripli... Çizdiği boğaları bıçaklayan ressam... Düztaban Joel... Kadidi çıkmış Mağribiler, tombul kıçlı zencilerle dolu mahallesinden nefret eden yabancı düşmanı... Silindir şapkasının içinde boynuzlarını gizleyen yaslı koca... Caddenin ortasında kimseyi umursamadan öpüşen bir çift... Son olarak, yazamadığı romanıyla Râna.Osman Necmi Gürmenin hikâyelerinde, Saint-Michelden Alp Dağlarına, oradan Sultanahmet Meydanına kadar uzanan, renkli ve tekinsiz bir dünya gizli. |