Kitap Tanıtımı |
Her şeyi yoktan var eden Allah-u Zülcelale hamd-ü senalar olsun. Salat ve Selam Alemlere rahmet olarak gönderdiği peygamberi Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve selleme, aline, ashabına ve onun izinden giden salihlere olsun.
Ahlaksızlığın diz boyu olduğu, kadınların (Tıpkı bu zaman gibi) bir met'a gibi kullanıldığı, vahşetin doruğa ulaştığı küfür ve delaletin sınırını aştığı kapkaranlık bir devirdir cehalet devri...
Güçlünün zayıfı ezdiği emniyetsiz ve kaoslu bir ortam, yani güçlünün hakim olduğu, zayıfın da mahkum olduğu bir toplum.
Onların örf ve geleneklerinde kadın, utanç vesilesi sayıldığından birinin kız çocuğu doğduğunda onu çölün ortasında diri diri toprağa gömecek kadar vicdandan yoksun bir toplum...
İşte böyle bir dönemde henüz Müslüman olmayan, Hz. Ömer radıyallahu anh yaşadığı bir vakayı Müslüman olduktan sonra şöyle anlatıyor: Bir gün sevimli bir yaştaki kız çocuğumu kıra götürdüm. Onu diri diri gömeceğim çukuru açarken üzerime toz toprak bulaşmıştı. Kızım gelip, babacığım üzerin kirlenmiş deyip temizlemeye çalışıyordu. Zavallı bilmiyordu ki, biraz sonra onu o kuyuya atacaktım. Sonra elini ayağını bağlayıp diri diri o kuyuya atarken, 'babacığım babacığım' diyen o çocuğun çığlıklarına ve feryatlarına kulak tıkayarak, üzerine toprak attığım o günleri hatırlıyor ve küfrün insanı ne kadar vahşi hale getirdiğini düşünüp ağlıyorum
O devirde kız çocuğunu gömen bir insan, insanların arasına döndüğü zaman halk o kişiyi övmekten de geri kalmayacak kadar sorumsuzdu.
Allah-u Zülcelal şefkat, merhamet ve ahlaka susamış vicdanlara Hz. Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem'i bir rahmet olarak Kur'anın ahlakını temin ve te'sis etmek için gönderdi.
Kur'an; Cibril-i Emin vasıtasıyla göğün nurlu ufuklarından yerin karanlık yüzüne inen kudsi bir meşaledir.Karanlıkları kovmak bu meşaleyi yakmakla mümkündür. Onlar bu meşaleyi yakarak hayatlarına yön verdiler.
Sahabeler, bir zamanlar küfrün cengaverleri iken Allah Resulünün gösterdiği eşsiz sabır ve güzel ahlak sayesinde imanın müdafileri haline geldiler ve islamın birer aziz kahramanları derecesine yükseldiler.
Sahabeler, İslama girmeden önceki hayatlarında dehşet saçarken sonrasında ise ebedi hayat yolculuğuna çıkmış olan biz bu kervanlara istikamet ve saadet pusulası oldular.
Sahabeler, insanlığın saadet ve aydınlık semasına çıkarak her biri karanlıkta birer ışık, manevi yolculukta rehber, her alanda örnek olmaya muvaffak olmuş birer yıldız haline gelmişlerdir.
Resuli Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:
"Ashabım yıldızlar gibidir hangisine uyarsanız hidayete erersiniz." buyurmuştur.
Demekki hidayete erebilmemiz için her alanda onlara mutabaat etmemiz gerekiyor. Ameli boyutta onları örnek aldığımız gibi Ahlaki boyutta da örnek almamız gerekiyor.
Seyda Muhammed Konyevi Hazretlerinin mürekkebinden süzülen bu nadide eserde başta Hz. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem olmak üzere Sahabelerin, hadiseler karşısındaki örnek tavırlarını okudukça ibret alacak, istikametinize yön verecek, tefekkür ummanına dalacaksınız.
Bu kitap size Cennetin kapısına giden yolu gösterecektir ama varmak için biraz yürümek gerek. Okuduklarımızı hayatımızın bir parçası haline getirdiğimiz zaman, içimizdeki Nemrudî ateşler İbrahimî bahçelere dönüşecektir inşallah... Allah-u Zülcelal bizi ilmiyle amel edenlerden eylesin. Sadık ve Salih kullarının yanından ayırmasın. AMİN' |