Kitap Tanıtımı |
Sâdık Abdâl, 15. yüzyılda Kızıl Deli Sultan Dergâhında yetişmiş Bektaşî şairlerindendir. Seyyid Ali Sultan Dergâhı, Bektaşîliğin o dönemde çok önemli bir merkezi olduğu için buradan tanınmış Bektaşi babaları ve şairleri yetişmiştir.
Sâdık Abdâl Dîvânı, Bektaşîlik tarihi yönünden karanlıkta kalmış dönemlere ışık tutması bakımından son derece önem teşkil etmektedir. Elinizdeki eser,15. yüzyılda Bektaşîliğin durumu, inançlara bakış açısı, velâyetnâmelerde geçen yer, şahıs isimleri ve olaylar hakkında önemli bilgiler vermekte, şüpheyle yaklaşılan tespitlere yeni bakış açıları getirmektedir. Eser, içerik, dil ve şairin yaşadığı yüzyıl açısından dikkat çekicidir. Sâdık Abdalın kullandığı dil ve üslup ile şiirlerindeki tasavvufî incelik ve derinlik, Seyyid Ali Sultan Dergâhının Balkanlarda çok önemli bir tekke ve zamanının ilim merkezi olduğuna işaret etmektedir.
Eser genellikle nasihat içeriklidir. Şiirlerinde Sâdık Abdâl bazen kendisine, bazen de karşısındakine nasihat etmektedir. Velîlerin kimden irşad olduğunu, dolayısıyla kimin sırrı olduğunu şiirlerinde anlatmıştır. Hz.Alinin yüceltilmesi bugünkü Bektaşîliğin anladığı şekli ile Şâh-ı Merdân olduğu ve ondan sonra gelenlerin Hz.Alinin sırlarını taşıdığını, Kızıl Delinin ise bu manevi zincirin bir halkası olduğunu bildirmektedir. Bektaşîliğin Balım Sultandan itibaren tarikatlaştığı söylenirse de, Sâdık Abdâl şiirlerinin büyük kısmında Bektaşîliği tarikat olarak ifâde etmektedir. Dergâhtaki dervişlerin nefis mertebelerini geçtiğinden, yüceldiğinden sıklıkla bahseder. Dünya nimetlerinin kölesi olunmaması gerektiği her fırsatta ifade edilerek bir sûfî bektaşîlik anlayışı ve yaşam tarzı anlatılmaktadır.
Dîvân-ı Sâdıkta Seyyid Ali Sultan ve Hacı Bektaş Velâyetnamesinde geçen bütün hikâyelerin, Makâlâtta bulunan tüm düşüncelerin şiirsel anlatımları görülmektedir. Tarikate girmenin, Seyyid Ali Sultan Dergâhına dahil olmanın önemi anlatılmaktadır. Eserde halk tipi İslâm anlayışının ilerisinde sûfî Bektaşîlik yaşam tarzı ve inancı vurgulanmakta, Bektaşiliğin 15. yüzyılda da tasavvufî bir inanç yapısı olduğu, ârif insanların bu şekilde algılayıp yaşamlarına uyguladıkları gözlemlenmektedir. Eserde, Balım Sultandan önce Bektaşî Tarikati sözü yoktu iddialarının yanlış düşünceler olduğu belirtilmektedir. Hacı Bektaş Velinin, Abdâl Musanın, Kaygusuz Abdalın eserlerinin ve yaşamının dergâhlarda okunmakta olduğunu, Makâlât adlı eserin Bektaşîler için yol içi eğitimi olduğunu, içinde geçen kavramların 15.yüzyılda da aynı bugünkü şekli ile algılanmakta olduğu vurgulanmaktadır.
Sâdık Abdâl Dîvânı, Alevilik-Bektaşilik alanında karanlıkta kalmış pek çok konuya ışık tutması bakımından büyük önem arzetmektedir. |