Kitap Tanıtımı |
Pamuk tarlaları yağmuru yiyince öksüz çocukların, yalnız onların bulunduğu bahçeye döner. Tümünün ak yüzleri yere eğik. Tüy kalemlere benzeyen, yaprağını dökmüş kavaklar, uzakta küçük, daracık bir yolun yan duvarın çiziyor. Yağmur da apartman gibi değildir, kar da. Yolunu kesmez insanın, açıklık duyumunu bozmaz, özgürlüğünü sınırlamaz.
Şimdi, şu anda, bu otobüsün üstünde gökyüzü var, desem kim inanır? Gökyüzü öylesine uzak ki! Teller, direkler antenler ve neden, neden sonra küskün bir gök.
İlk kitaplarda hep küçük, sevimli acemilikler bulunduğu varsayılır; oysa ancak bir ilk kitap, yalınlığı, duruluğu, içtenliğiyle böylesine etkileyici olabilir. |