Kitap Tanıtımı |
Çok geç kalmış olmakla beraber Makedonyada -ülkeyi elden kaçırmamak endişesiyle- nihayet ve birazda nefis müdafaası sayılacak şekilde Türk komiteleri de kurulmaya başlamış, gizli cemiyetler doğmuştu. Bütün bunlar Hüseyin Hilmi Paşanın zamanında görülmüş ve gittikçe gelişmişti. En son, Meşrutiyetin ilânından kısa bir zaman önce, saraydan umumî müfettiş Hüseyin Hilmi Paşaya: Gizli cemiyet mensuplarının kimler olduğunun meydana çıkarılıp, bunların adlarının bir liste hâlinde İstanbula gönderilmesi emri gelmişti.
Abdülmecid, Abdülaziz ve daha sonra II. Abdülhamid zamanında, artık enikonu haraplığı yüz tutmuş hükümet çarkını yaşlı ve itidal sahibi tecrübeli vezirler ağır ağır, yavaş yavaş, bir taraftan zedelememeye çalışarak iyi kötü çeviriyorlardı. Meşrutiyet ilân edilince, hırslı ve ateşli gençler bu çarkın başına geçtiler. Onu -hevesli kadanalar gibi- öyle hızlı hızlı ve şiddetle çevirmeye kalkıştılar ki, az zaman içinde paramparça olup gitti...
Neticede olan olmuş, Meşrutiyet ilân edilmiş, genç siyasetçiler işbaşına geçmişlerdi. Parti çekişmeleri ve yanlış Balkan siyaseti ve onun tabiî bir sonucu olan Balkan Savaşı bir çığ gibi gelip herşeyi ezmiş geçmiş, Makedonya ve onun merkezi güzelim Selânik bir anda elimizden uçup gitmişti.
Rumeliyi kaybetmiştik!...
Fazlı Necip |