Kitap Tanıtımı |
''Okuduğum kitapları okumaktan bıkınca, başka türlü bir vakit geçirmek hevesiyle, Hayyam'ın rubâîlerinden birini, bir defa daha gözden geçirmeye koyuluyorum; Türkçeye nakletmeye uğraşıyorum; meselâ Hayyam bu rubâîyi Türkçe söyleseydi nasıl söylerdi? Bunu keşfetmeye çalışıyorum. Bu gerçi yorucu lâkin merak verici bir meşgale oluyor.''
Yahya Kemal
Rubâî, daha çok, bir tefekkür şiiridir. Büyük bir tefekkür konusunu, böyle bir tefekkür heyecanını dört mısralık küçük bir söz kalıbı içinde ustalıkla terennüm edebilmek rubâîde muvaffak olmaktır.
Yahya Kemal, rubâî tarzını sever ve Türkçede gazel gibi, rubâîye de yeni bir hayat kazandırdı. Rubâîler yayıldıkça ve sevildikçe şevki artar, onları birer birer, dostlarına ithaf ederek yayımlardı.
''Rubâîler ve Hayyam rubâîlerini Türkçe Söyleyiş''le Yahya Kemal, gerek kendi rubâîlerini gerekse Hayyam'ın rubâîlerini Türkçeye kazandırırken; düşüncesinin, sanatının, dil ve sanat zevkinin güzelliklerini de ortaya koyuyor.
Bu kitapta Yahya Kemal, gerek kendi rubailerini gerekse Hayyamın rubailerini Türkçeye kazandırırken; düşüncesinin, sanatının, dil ve sanat zevkinin güzelliklerini ortaya koyuyor. Rubaiye yeni bir hayat kazandıran Yahya Kemal, rubaileri yayıldıkça ve sevildikçe şevki artar, onları dostlarına ithaf ederek yayımlardı.
Tadımlık
Farkında değildik göğe ermiş serimiz
Şimdengerü gülzâr-ı suhandır yerimiz
Gitmiş haber-î neşvesi Hayyâma kadar
Haz vermiş ahibbâya rubâîlerimiz
Y. K.
RUBÂÎLER
10 İsmail Dede
Tâûna giriftâr olarak Mînâda
11 Rubâî
Ahbâbını ister iyi ister kötü seç
12 Nihad Sami Banarlıya
İhrâmı serenler bu bahârâbâde
13 Halûk Şehsuvaroğluna
Çık tayy-ı zamân et açılır her perde
14 Fuad Ömere
Eslâf kapıldıkça güzelden güzele
15 Merâret
Dil-besteyiz ahbâbe esîriz yâre
16 Rubâî
Hayyâmı alıp tercüme et derlerse
17 Rubâî
Nemrûd eder işkence ve bilmez de neye
18 İhsana
Cem mezhebi vaktinde şu dünyâ neydi
19 Tega-fül
Bilmem nedir enfüsî nedir âfâkî
20 Hayâlâbâd
Şehzâdeyi hapseyledi zâlim pederi
21 Cemal Yeşile
Hâtırlatır erbâb-ı dilin sîneleri
22 Dr. Adnana
Bir âlem açan zaferlerin en genişi
23 Şekip Tunça
İyman bir şevk olan zamanlar geçti
24 Sâlime
Sevdâya bilâ hudûd meydan verdik
25 Rubâî
Bilmem kime yâhud neye uyduk gittik
26 Rubâî
Çepçevre bahâr içinde bir yer gördük
27 Rubâî
Beyhûde merâretleri kalbinden sil
28 İhsan Şükrüye
Yokmuş o hayâl ettiğimiz âleme yol
29 Devran
Bir Ka-dir-i mutlak eylemişken tanzîm
30 Fuad Bayramoğluna
İksîri içenler ezelî sâgarden
31 Hayyam
Hayyâm ki her bahsi açar sâgarden
32 Dönüş
Mersâ-yı fenâda intizâr eylerken
33 Serâzâd
Her sâhib-i hâl kendi zevkinde yaşar
34 Rubâî
Hikmet sayılır bunca rubâîmiz var
35 Vahdet-i Vücud
Bir zümre odur Hâlık-ı mutlak dediler
36 Ses
Yâ Rab ne müsâvâtı ne hürriyeti ver
37 Şevk
Seyreylediğin semâ-ı Mevlânâdır
38 Hazan
Âhir ne bu cûşiş ne bu eyyâm kalır
39 Vehbiye
Her rind bu bezmin nedir encâmı bilir
40 Rubâî
Eyyâm geçer şâm da sürmez şeb olur
41 Rubâî
İkbâle geçen hayli taraftan öğülür
42 Ömür
Bir merhaleden güneşle deryâ görünür
43 Rubâî
Hayyâma muzâf olan rubâîlerde
44 Tevfike
Bir meclise vardık ki sebû-yı mey boş
45 Pascalın Fikrini Tazmîn
Bomboş sonu yok dâire her yer merkez
46 Rubâî Neşvesi
Farkında değildik göğe ermiş serimiz
47 Tercih
Dünyâda ne ikbâl ne servet dileriz
48 Lâedrîden
Biz aşka tapanlarız Müselman başka
49 Urfî Şîrâzîden
Urfî iki dünyâ dahi hep nakş-ber-âb
50 Isfahanda Mezar Kitâbesi
Efsûs ki şimdi rûhsuzdur bedenim
HAYYAM RUBÂÎLERİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ
54 Gül faslı çemendeyiz kenâr-i cûda
55 Zühreyle kamer gökte olaldan peydâ
56 Hallâk ki hilkatleri eyler terkîb
57 Dünyâda nedir hisse-i enâmım hîç
58 Yem koydu tuzak kurdu o Hâlık sayyâd
59 Onlar ki erüp fezâil ü âdâbe
60 Yâkût-leb ol lâl-i Bedahşan nerede
61 Devretse murâdınca cihânın sonu ne
62 Sevketti irâdem olmadan dünyâye
63 Hâtif inerek seherde meyhânemize
64 Mâdâm ki kaldı şevkin ancak nâmı
65 Bir bender-i köhnedir cihandır nâmı
66 Kalk et hele terk-i câme-hâb ey sâki
67 Seyret şu dönen kubbe-i bed-efâli
68 Efsûs ki mevsim-î civânî geçti
69 Hayyâm oldunsa mest sen zevkine bak
70 İstersen esâs-ı ömrü muhkem kılmak
71 Onlar ki gelüp bu dehre pür-cûş olarak
72 Biz kuklalarız oynatan üstâd felek
73 Bir gün bizi mahvetmeyi isterdi felek
74 Yaş döktü bulut çayır çemenden geçerek
75 Bir dem toy idik tâlib-i üstâd olduk
76 Devrettiği müddetce felekten kâm al
77 Yârân-ı vefâkârı zebûn etti ecel
78 Cennet ne cehennem ne gören yok a gönül
79 Mey nûş etmek ve neşvedir âyinim
80 Hâk üzre uyur benî-beşer görmedeyim
81 Çömlekçiye uğradım dün akşam bir an
82 Sâkiyle mey olmadıkça boştur bu cihan
83 Gûyâ bir tâs-ı ser-nigûndur devran
84 İç bâde adın silinmeden âlemden
85 Esrâr-ı ezel ki saklı senden benden
86 Gül der ki yüzüm kadar güzel yüz yokken
87 Hayyâm ki dikti haymeler hikmetten
88 Sen kendini endîşeye kaptırma sakın
89 Varmış bizden çok önce bir leyl ü nehâr
90 Pek çoktan olunmuş olacaklar derkâr
91 Esvâbı benefşenin ne dem renge dalar
92 Ecrâm ki âsmânda rahşandırlar
93 Vaktiyle bu testi ben kadar âşık-ı zâr
94 Hayyâm günâh içün şu mâtem neyedir
95 Ey çarh bu tahrîb eser-î kînendir
96 Yezdan bizi balçıktan ederken tahmîr
97 Sen mey nûş et ki râhat-î rûhundur
98 Hemşehr-i mey ol ki milk-i Mahmûd budur
99 Bir zümreye lâf olmada bâdî-i gurûr
100 Bir kuş gördüm maka-mı kulle-i Tûs
101 Mâdâm hakîkat ve yakîn cümlesi boş
102 Esdikçe sabâ dâmen-i gül çâk olmuş
103 Rûh anlasa hakkıyle nedir sırr-ı hayât
104 Eczâ-yı kadeh ki artık olmuş peyvest
105 Al deste piyâleyle sebû ey dilcû
106 Bir kasr idi çekmiş göğe burc ü bârû
107 Tâ perde-i esrâra kadar râh olamaz |