Kitap Tanıtımı |
Nasıl olup da Rönesans, modernitenin eşiğinde, on yedinci yüzyılın hemen öncesinde büyüsel düşüncenin en güçlü
dönemini temsil eder? Nasıl olup da bu çağın insanı ve hatta filozofu, antikitenin yeniden doğduğu bir dönemde,
bütün tarihsel ve entelektüel belleği yitirip ilkel doğa anlayışına geri döner? Felsefi ve bilimsel bilgide meydana
gelen tüm birikimi bir anda terk edip ilkel zihne böyle geri dönüş mümkün müdür? Bu ve benzeri soruların izinde
bu çalışma, Rönesans'ı kendi koşulları içinde anlamayı, büyüsel doğa tasarımında açığa çıkan kadim felsefi
sorunları kavramayı ve Rönesans'tan modern dünyaya kalan mirası göstermeyi amaçlıyor. Hakan
Çörekçioğlu'nun tüm eserleri gibi bu titiz çalışması da düşünce dünyamızda önemli bir boşluğu dolduracak
nitelikte. |