Kitap Tanıtımı |
Gibbon`ın eseri, İngiliz nesrinin siperlerinden biri olmuş, kendisinden sonra gelen tarih yazarlarına, özellikle de onu ve üslubunu örnek alan Winston Churchill`e örnek teşkil etmiştir. Trevor-Roper`a göre Gibbon`ın bilgi birikiminin çok geniş olması ve orijinal kaynaklardan faydalanarak titizlikle yaklaşması gibi nedenlerden ötürü eseri çok sağlam bir şekilde ayakta durmaktadır ki olayları aktarışına -ve yorumlarının çoğuna- geniş araştırma yetenekleriyle donanmış modern tarihçiler tarafından bile itiraz edilemez. 18. yüzyılın Will ve Ariel Durant`ını âdeta kendi bünyesinde barındıran Gibbon, Roma kurumları, çeşitli barbar halkların gelenekleri ve ilk Hristiyanlar arasındaki felsefi tartışmalar da dâhil olmak üzere pek çok konuda yazmış, böylece okuyuculara üçüncü, dördüncü ve beşinci yüzyıllarda Atlantik ile İndus Nehri arasındaki sosyal hareketlerin geniş bir tarihini sunmuştur. Karakter kadrosu muazzamdır: yozlaşmış Commodus ve kahraman Zenobia`dan açgözlü Attila`ya kadar. Ayrıca Trevor-Roper`a göre Gibbon, Aydınlanma`ya uygun olarak, geçmiş tarih yazımından kopmuş, kanıtlara dayalı tarih ekolünü ve tarihin anlaşılması ya da yorumlanması için fazla karmaşık olduğunu öne süren ekolü reddetmiştir. Asım Baltacıgil çevirisinin Burcu Okay tarafından gözden geçirilip eksikliklerin giderilmesiyle hazırlanan bu edisyonda tam metin dört cilt olarak yayınlanmıştır. Bu ikinci ciltte yirmi bir ila otuz sekizinci bölümler yer almaktadır. (Tanıtım Bülteninden) ) |