Kitap Tanıtımı |
Bu âlem hakkında yapılmış birbirinden güzel teşbihlerden biri: Kâinat Sarayı.
Bu teşbihde tevhid vardır. Bir sarayda iki sultan olmaz. Sarayın tabanı başkasının, tavanı başkasının olmaz. Dış duvarlar sultanın, iç bölmeler vezirin olmaz. Saray ve sultan bir olunca artık ondaki eşyaları başkasına veremez, başkasından bilemezsiniz.
Bu kâinat sarayının halıları, lâmbaları ve diğer eşyaları bir başka âlemden getirilip de buraya monte edilmiş değiller. Saraydaki her şey ve en önemlisi her misafir, saraydan doğuyor. Bir çiçeğe bakalım: Topraktan güneşe kadar sarayın herşeyinin onda bir hissesi vardır. İnsan bedenine nazar edelim: Bu sarayın temel taşları olan elementler onda da mevcut.
Dağlar ovalara birer koltuk gibi kurulmuş. Ama başka bir yerden getirilerek değil ovanın içinde yükselerek.
Meyveler dallara tutunmuş. Başka bir beldeden ithal edilerek değil, ağacın içinden çıkarılarak.
Yavru, annenin kucağına oturmuş. Bir başka ülkeden gelerek değil, onun rahminde büyüyerek... |