Kitap Tanıtımı |
TANRI Reza Aslan, dinleri ortak bir paydada birleştiren noktaların izini sürerken, birçok din geleneğindeki inançlı kişilerin üzerinde düşünmek ve daha fazlasını keşfetmek isteyeceği gerçekten zorlu argümanlar ortaya koyuyor. Kapsamı bakımından son derece iddialı olan bu değerli kitap, etkileyici bir okuma ve araştırma bütününe dayanıyor. — Philip Jenkins, tarih profesörü Reza Aslan, insanlığın tanrıyla olan ilişkisine ışık tutarak inancın ve dinin doğuşuna dair yerleşik görüşleri ele alıyor. Aslan, ruh inancının kökenlerinden başlayıp insanın evrim sürecinde tanrı idesinin nasıl ortaya çıktığını, insani özellikler ve duygularla nasıl donatıldığını ve sonunda tüm yaratılışın altında yatan ilahi bir varlık kavramına nasıl dönüştüğünü inceliyor. Geniş kapsamlı ve kışkırtıcı bir kitap olan Tanrı: Geçmişten Günümüze Dinler Tarihi, evrensel bir maneviyat geliştirmek amacıyla ilahi olanı insanlaştırma dürtüsünün kökenine iniyor. İster tek bir Tanrı’ya, ister birçok tanrıya inanıyor olun veya hiçbir tanrıya inanmayın, Tanrı: Geçmişten Günümüze Dinler Tarihi, ilahi olana ve onun günlük hayattaki rolüne ilişkin yepyeni bir bakış açısı sunuyor. ALLAH’TAN BAŞKA İLAH YOKTUR “Sorunlu birçok Müslüman için bu kitap çok uzun süre gömülü kalmış bir bilginin açılması gibi.” The Independent Uluslararası üne sahip olan, pek çok övgüye değer görülen akademisyen ve yazar Reza Aslan, Allah’tan Başka İlah Yoktur’da, İslam’ın kökenini ve evrimini açıklıyor, İslam öncesi Arap coğrafyasından günümüze uzanan dönemi ayrıntılarıyla aktarıyor. Yazar, İslam’ın modern kültürdeki konumunu nasıl etkilediğini analiz ederek son yılların olaylarını da ele alıyor. Orta Doğu’daki demokrasi için yapılan gösterilerin bölgedeki İslam’ın geleceği için ne anlama geldiğini, İnternet ve sosyal medyanın İslam’ın evrimini nasıl etkilediğini, teröre karşı savaşın Orta Doğu’daki jeopolitik güç dengesini nasıl değiştirdiği araştırıyor. Aynı zamanda çağdaş Müslüman kadın hareketi hakkında bir güncelleme, Avrupa’da örtünme konusundaki görüşler hakkında bir tartışma ve Kuzey Amerika ile Avrupa’da yaşayan Müslümanların İslam’ın yüzünü nasıl değiştirdiğine bir bakış sunuyor. Allah’tan Başka İlah Yoktur, muhteşem ancak yanlış anlaşılmış bir inancı açıklayan, zarif bir şekilde kaleme alınmış bir eser. “Reza Aslan, medeniyetler çatışması adı verilen yüzeysel nosyonlara, İslam medeniyeti içerisinde bin beş yüz yıldır süregelen çatışmaları derinlemesine ve eğlenceli bir anlatımla inceleyerek karşılık veriyor. İnanç ve din, İslamcılık ve İslami köktencilik gibi kavramlar arasında, sabah gazetelerde karşımıza çıkan başlıklara yepyeni bir ışık tutacak şekilde ayrım yapan Allah’tan Başka İlah Yoktur, dünya dinlerinin ortak tarihine dair tutkulu bir argüman sunuyor. Günümüzün en önemli konusuna hayatî bir katkı sağlıyor.” Tom Reiss ZELOT İsa kim? Mesih, Tanrı ya da Tanrı’nın Oğlu mu, Roma İmparatorluğu’na başkaldıran bir direnişçi mi? “İnsan olan İsa’yı uzun süredir gizleyen önemli bir perde kalkıyor…” Publishers Weekly Birinci yüzyılda Filistin, kıyamet coşkusuyla kaynayan bir çağ yaşıyordu. Çok sayıda Yahudi peygamber, vaiz ve müstakbel mesih; Tanrı’nın mesajlarını taşıyan Kutsal Topraklar’da dolaşıyor, Roma işgaline karşı direnişi tüm Yahudilerin üzerine düşen kutsal bir görev hâline getiren ateşli bir milliyetçilik yayıyordu. Vaiz ve şifacı olan bir Yahudi gezginin “Tanrı’nın Krallığı”nı kurmak için takipçilerini topladığında başlattığı hareket, kurulu düzeni o kadar tehdit etmişti ki, adam bir vatan haini olarak yakalandı, işkence gördü ve idam edildi. Yirmi yıl sonra, takipçileri ona “Tanrı” diyecekti. İncil’deki İsa’yı tarihsel kaynaklarla dengeleyen Reza Aslan, bu farklı ve çalkantılı çağı araştırıyor. Bunu yaparken de geleneksel Nasıralı İsa portrelerine meydan okuyor. Kitapta, inançlı ve tutkulu ancak çelişkilerle dolu bir kişi anlatılıyor: Takipçilerini kılıçlarla silahlandırmaya teşvik eden bir barış adamı, öğrencilerine kimliğini gizli tutmasını öğütleyen bir şifacı, Roma’dan kurtuluş vaadi gerçekleşmeyen “Yahudilerin kralı”. Zelot, akıcı bir roman tadında ve özenle yazılmış bir biyografi: Bir adamın, bir dönemin ve bir dinin doğuşunun olağanüstü parlak portresi. “Aslan, İsa’yı, ait olduğunu düşündüğümüz tüm bağlamlardan çekip çıkarıyor ve yepyeni bir kişi olarak önümüze koyuyor: Tutkulu bir Yahudi, şiddetli bir devrimci, fanatik bir ideolog, garip, korkutucu ve alışılmadık biçimde ilgi çekici bir adam.” Judith Shulevitz (Tanıtım Bülteninden)) |