Kitap Tanıtımı |
Renk, ışığın göz retinasına ulaştığında, ulaşma şekline bağlı bir algılamadır. Işık maddeler üzerinde kısmen emilirken, bazen de kısmen yansıtılır. Bu da rengin çeşitliliğine sebebiyet verir.
Tüm ışık dalga boylarının gözümüz retinasına aynı anda ulaşması durumunda, biz bu ışığı beyaz olarak algılarız. Işığın göz retinasına hiç ulaşmaması durumunda ise, biz bunu karanlık ya da siyah olarak algılarız. Çünkü gözümüz, 380 ile 780 nm arasındaki dalga boylarında olan ışıkları algılayabilmektedir. Algılayabildiğimiz ışıklar "görünen ışık" olarak tabir edilir.
Renkler, birbirleri ile karışarak ara renkleri oluştururlar. Bu ara renkler, başka ana renklerin de tamamlayıcısı durumundadırlar. Kırmızı için yeşil, mavi için turuncu, sarı içinse mor tamamlayıcı renk işlevi görür. renk dengesi ise, karşıt renklerin birlikte kullanılması ile elde edilir.
Renk (İngilizcede color vaya colour olarak iki farklı yazılış ile kullanılan kelime), kırmızı, yeşil, mavi ve diğer isimlerle adlandırılan kategoriler doğrultusunda insana özgü görsel bir algı niteliğindir.
Renk, renk alıcılarının spektral hassasiyetleriyle göz içinde etkileşime giren ışık spektrumlarından (dalga boylarına karşılık ışık gücünün dağılımı) türemektedir. Renk kategorileri ve rengin fiziksel tanımı; ışık emilimi, yansıması ve yayınım sepktrumları gibi fiiksel özelliklerine dayandırılır; aynı zamanda da nesneler, malzemeler ve ışık kaynaklarıyla da bağdaştırılır.
Renkle, renk boşluğu tanımlanarak belirlenmiş koordinatları vasıtasıyla sayısal olarak belirlenebilir. |