Kitap Tanıtımı |
Şair Cenk Gündoğdunun büyük bir duyarlılıkla kaleme aldığı ilk oyunu Radyonun İçindekilerde de tıpkı Son Kervansaray gibi sığınmacılar konusu ele alınıyor.
Ama Mnouchkinein sığınmacılar sorununu tüm katmanları ve boyutlarıyla gündeme getirmeye çalışan epik yapılı oyunun tersine yer ve zaman birliğine dayanan bu oyunun dramatik bir kurgusu var. Oyun, bu açıdan da onca sefaletin ve acının içinden insanın içine işleyen çok vurucu bir kesiti gösteriyor. Oyun; sığınmacıları kaçıran, sonunda da dalgaların içinde yitip giden bir gemide geçiyor... Kaçanlar İran, Irak ve Filistin gibi ülkelerden geliyor. Yaşadıkları ise bu gemideki karanlık dar sandıklarda aç susuz sürdürdükleri son günleri ve saatleri... Giderek yoğunlaşan susuzluk ve açlıkları, kaygı ve korkularıyla birlikte yükselen yoğun gerilimde; çatışmalar, kavgalar ve şiddet bu oyunun ana izleğini oluşturuyor.
Radyonun İçindekilerin, önemli bir insanlık sorunu olan mültecileri, Türk tiyatrosuna getirmesi bakımından bir ilk olma özelliği taşıdığını da özellikle vurgulamak isterim. Okuduğum, izlediğim ve araştırdığım kadarıyla tiyatromuzda mültecileri ele alan bir başka oyun şu an için yok. Bu açıdan da bu oyunun çok değerli olduğunu düşünüyorum. |