Kitap Tanıtımı |
Aşkın 'provası' olmaz! 'kullanma tarihi' çoktan geçmiş aşk da olmaz. Onu kullanamazsın, kullananlar; kullandığını sanmaktan öteye geçemezler; bu "marketten çaldığın ürünün kapıda alarma yakalanması" gibidir. Zevk verir, görsel bir şölen sunar çaldıktan sonra ürünü. Heyecanlanırsın, elin ayağına dolanır. En son lazım gelen şeydir aslında ama ilk başta onu tutmaya çalışırsın. Sahiplenirsin senin olmayan ürünü seninmiş gibi çalarken. Evet aslında ince bir zevk de verir çalmak, haksız yere alır ya da kendini haklı görür; hakkını aldığını sanırsın
Ama bir kez yakalandın mı artık ömür boyunca hırsızsındır!
Siciline değil, hayatının en orta yerine, kalbine yazılır damgalanmak. Zaten damgayı yedin mi de, kime gitsen içindeki pişmanlığı da götürürsün; bu pişmanlık ki, sevgine karşı nefreti biriktirir, bu pişmanlık ki, kıymetin yerine birilerini harcamayı getirir peşin sıra.
Bu sefer de bahaneler uyduracaksındır; sevemiyorumlu bahaneler! Aslında demek istediğin de hırsızım bendir. Ben çalıyorum! diye haykırdıkça kendi hayatından çaldığının da farkında olmayacaksın. |