Kitap Tanıtımı |
İdeoloji, sanat yapıtlarında açık ya da örtük bir biçimde var olabilir. Fakat ideolojinin en işlevselleştiği alan, kendisini ideolojisizlik kisvesi altında ortaya koyduğu alandır. Bu da sinemada en çok seyirlik ve boş zaman geçirme işlevi gören popüler filmlerde ortaya çıkmaktadır.Popüler filmler söz konusu olduğunda ideolojik etmenler, anlatının içine gömülü bir hâldedir. Çünkü popüler filmlerin temel işlevi, insanların kitleler hâlinde bu filmleri izlemesi ve bu filmleri üretenlere maddi kazanç sağlamasıdır. İşte tam da bu nedenle popüler filmler, ideolojisiz olarak görünürlerken aslında içine doğdukları dünyanın ideolojik durumu hakkında da geniş bir çözümleme imkânına haizdirler.Popüler yerli filmlerin ideolojik eleştirisi ile bir yandan farklı dönemlere hâkim olan ideolojik ve düşünsel zeminin çerçevesi bir yandan da popüler filmlerin düşünsel ve toplumsal olanı ne derece yansıttığı açığa çıkarılabilir. Burada, özellikle “popüler” filmlerin ele alınması, ideolojik ve toplumsal olanın ortaya çıkarılmasında oldukça önemli bir işleve sahiptir. Çünkü popüler filmler, toplumun çoğunluğu tarafından izlenmesi niyetiyle gerçekleştirilir ve bunun neticesinde toplumun çoğunluğu tarafından takip edilir. Bu nedenle de Türkiye’de 1980’li yıllar itibarıyla gerçekleşen neoliberal deregülasyon dalgası gibi radikal toplumsal dönüşümlerin izleri, popüler filmlerdeki yapısal ve öykülemeye dair dönüşümlerde bulunabilir. (Tanıtım Bülteninden) ) |