Kitap Tanıtımı |
Bir zamanlar Karadeniz´in doğusunda Mithridates diye bir insan yaşardı; kraldı. Saltanatı 56 yıl sürdü, 22 dil konuşuyordu.
Garip gemiler ve makineler icat ediyor, gemilerden düşman kale ve surlarına kule ve köprüler atıyor, onları altediyordu. Mithridates, Pontos Kralıydı ve ardılları yüzlerce, binlerce yıl bu uygarlığı yaşattılar. Uygarlıkları çözüldükten sonra da etkileri elbette sürdü.
Minas Bıjışkyan, bizi Anadolu´nun bu unutulmuş kültürüne götürüyor.Ama yalnızca bu değil, bizlere yaşadığı dönemin Karadeniz´îni bütün canlılığıyla tanıtıyor.
Kendisi de Trabzon doğumlu olan Bıjışkyan 1817´de viker olarak Karadeniz´i dolaşmakla görevlendirilince, bunu bir seyyahlığa, rehberliğe dönüştürdü. İstanbul Boğazı´nın Kadıköy yakasında başlayan yolculuğu 1819´da karşı yakada sona erdi.
Yolculuğu boyunca karış karış gezdiği Karadeniz Havzası´nı tarihiyle ve kültürüyle tanımlayan notlar tutmuştu. Türkler, Pontuslar, Lazlar, Gürcüler, Megreller, Çerkesler, Kırımlılar, Romenler, Bulgarlar o dönemde ne durumdaydılar, nasıl yaşarlardı, ilişkileri ne düzeydeydi, yerleşim merkezlerinin durumu nasıldı... Bütün bunları anlatıyordu.
Bu notlarını bir araya getirerek kitaplaştırınca, ortaya Karadeniz tarihiyle, coğrafyasıyla, etnografik ve topografik özellikleriyle tanıtan bir eser çıktı. Karadeniz kültürünü tanımak isteyenler, bu coğrafyada rehberlik yapanlar, folklorik kaygıları ve çalışmaları olanlar için, bir kaynak metin, bir başucu kitabıdır bu. Unutulmuş pek çok özellik, pek çok bilgi, kurum, gelenek, bugün değişmiş ya da terkedilmiş, yerel adlar, inanışlar topluca ve birinci elden anlatıyor.
Bir dönemin ayrıntılarına, bu ayrıntıların arasında gizlenen zenginliklere ilgi duyanlara...
Bugünü anlamak geçmişi bilmekten geçer diyenlere...
Tarihi geçmişi anlatmak değil, Bugünü öğreten bilim olarak görenlere...
(Arka Kapak) |