Kitap Tanıtımı |
Sık sık şunu belirtmeye çalıştım: Tahtalara vurmamız gerektiğini, Bu koşullarla, bu umutsuz/geleceksiz/vaatsiz şartlarla olağanüstü iyi dayanabildiğimizi düşünmekteyim.
Ama o denli yaymaya, hayra yormaya, sabra muktediriz ki; bir şeylerin değişmesi, değişebilmesi için de (Hemen! Şimdi!) kıçımızı kaldıramadığımız, elimizi taşın altına sokamadığımız, örgütlenemediğimiz malum.
Nasıl her şer´de bir hayır yatıyor; bizim bu sonsuz istiap hadlerimiz de: bir şeyleri değiştirme, haklarımızı talep edilebilme, mücadele verebilme kapasitelerimizin nasıl da ufacık tefecik, namevcut, adeta yok gibi olmasına neden oluyor.
Tahammül seviyelerimizin yüksekliği, tahammül etmemiz gereken boktan koşulların devamını temin etmekte esasında. Buyrun gübreye.
Vicdanla, bellekle, hak-hukukla muhasebesini yapan; tahakkümle, tecritle savaşıp geriye itilenin, görmezden gelinenin, susturulmaya çalışılanın, hakkına sahip çıkılmayanın sesi olan; düne değil her güne ait eskimeyen yazılar. Politik Yazılar, zayıflayan toplumsal belleğe rağmen her zaman hatırlamak ve hatırlatmak için. |