Kitap Tanıtımı |
Ben susup duran bir havluya yüzünü susan bir havluya sabahı seninle uyuyalım mı demeğe geldim. Ben geldim. Sorularımdan ölmek üzere. Askıda duran palto nasıl ıslanmıştı. Şemsiye öyle eşikte beklesinmiş bırak. İki kısa gölge, iki beyaz çarşaf çarşaf. Ben geldim. Ben geldim. Unuttuğun fotoğrafa sığalım mı? Renkler ölü siyah. Gülmeler yarı kesili. Ben geldim. Parkın demir kapısında. Yağmurlu. Yüzüne dokunurken. Yağmurlu. Ardımızı şemsiyeyle örtmüştük. Sen hatırlıyorsan ölmemiştir. Demiş biri. Bellek ölmemiş’ler”le dolu. Ben geldim. Ben geldim. Bunu da. (Tanıtım Bülteninden) ) |