Kitap Tanıtımı |
Belli rutinleri yerine getirmekten öteye gitmeyen biyolojik bir kukladan ibaret insanlar.
Fabrikada bir banttan diğer banda sürüklenen bir cıvatadan farksız hayatlar.
Birbirine değen ama anlamayan, milyonlarca bedenin içinde anlaşılmadığını düşünen yalnız kovboylar, varoluş amacının bilinmezliğinde derin acılar içinde kıvranan Sisifoslar... Yani kısacası kavanozdaki son zeytin taneleri değiller; yeşil zeytinlerin içinde siyah zeytin olarak kendini gören yeşil zeytin hepsi.
Toplumda ?ben' olmanın verdiği ağırlıktan kaçıp, sosyal medyada herkesin arasında kaybolup hiç olmayı tercih etmişler. Hiçliğe kaçıştır onlar için bu. Çünkü bir kişi olmaktansa çok kişi olmak daha haz verici
Aşk, sevgi, merhamet... Bu nesil için en çok istenen duygular. Çünkü insan, insanlık tarihinde hiç olmadığı kadar yalnız, bastırılmış ve tutsak...
Kendilerini avuttukları inançları, sosyal bilimlerce ellerinden alınmış köşe başında ağlayan minik çocuklarız biz.
Yalnızlar veya kendilerini öyle görüyorlar bundan dolayı Mesihlerini bekliyorlar ama kendisine iki güzel söz söyleyen her hatibi Mesih zannediyorlar.. |