Kitap Tanıtımı |
"Mafya lideri anlaşmanın son sayfasını da okuduunda başını kaldırıp Papa´ya baktı ve gülümsedi. Papa anlaşmayı çoktan imzalamış ve mühürlemişti. Sindona anlaşmayı imzaladıktan sonra eğildi ve papanın elini öptü. Papa da onu kutsadı. ´Şeytanın Saltanatı´ başlamak üzereydi."
1929 yılında Papa XI. Pius farelerin cirit attığı sarayında Vatikan´ın en temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek bütçeden yoksundu. Ama Vatikan´ın kaderi yine aynı yıl faşist lider Mussolini ile yaptığı anlaşmadan itibaren değişmeye başladı. Şimdi Vatikan´ın sahip olduğu mal varlığı tahmin edilemeyecek boyutlarda. Vatikan Bankası, son zamanlarda milyarlarca dolarlık yolsuzluk, uluslararası skandallar, esrarengiz cinayetler, kara para aklama operasyonlarının kaynağı haline geldi. Vatikan Bankası´na yüzlerce dava açıldı. Yine de Vatikan hepsinden sıyrılmaya başardı. Peki ama nasıl?
Bir spekülatör gibi borsada boy gösteren, sahte bono ticaretine giren, sahip olduğu bankası yasadışı yollardan para transferi yapan, vergi cenneti ülkelerde sayısı belirsiz şirketi olan, uyuşturucu mafyasıyla, mason localarıyla sıkı iş bağlantıları, ortaklıkları bulunan yapı nasıl işliyor? Şaibeli bazı ölümler ve cinayetlerle adı sıkça anılan, P-2 skandalının tam göbeğinde yer alan mason kardinalleri ile Roma Katolik Kilisesi, nasıl oluyor da her seferinde tüm bu kirli işleri hiçbir ceza almadan ´nakde çevirmeyi´ beceriyor? |