Kitap Tanıtımı |
İnsanlar pis kokuyordu. Hayat pis kokuyordu. Alkol... Alkol her zaman mükemmeldi. Beni hırslarınızdan uzağa götürdü alkol. Samimiyetsizliğinizden korudu. İnternet ağlarına sıkışmış olan duygularınızdan uzak tutabildi. Her zaman yapmak istediğimi yaptım. Olmak istediğim yerde oldum. Buna ne ailem ne de toplum engel olabildi. Tanrı bile. Ben gerektiğinde şeytanla zar da attım, şeytana diz de çöktürdüm. Ne olduğumu, kim olduğumu bilmiyorum. Ama burası bana ait değil. Bu aile, bu dostlar, bu insanlar, hatta bu dünya bile bana ait değil. Sanki siyah bir ceketin koluna dikilmiş bir yama gibiydim insanların yanında. Çok sırıtıyordum. Bir şeylerden hep nefret ettim. En başından beri hoş olmayan şeylerin olduğunu hissettim. Bunu aradı bir yanım hep. Sonra ise fark ettim ki hoş olmayan şey bendim. Kötü olan, çirkin olan bendim. Onlar gibi değildim. Onlar gibi giyinemiyordum, onlar gibi konuşamıyordum. Popülaritenin içinde hareket eden bir birey olamıyordum. Sırf birçok kişi bir şeyi seviyor diye sevemiyordum. Bir şeyler beni hep farklı olan şeye itti. Farklı olmayı hoş görür birçok insan, farklı olduğunu sanıp, aslında tam olarak toplumun içine sıkışmış insanlardır onlar.
Sizler; beyaz çizginin üzerinde siyah olmayı konuşan ama olmaktan kaçınan samimiyetsiz varlıklarsınız. |