Kitap Tanıtımı |
"Ve eğer her türlü özgürlük düşüncesi yerini ahlaksal ve siyasal bir liberalizmin çabucak elde edilmiş konsensüsüne bırakarak kendinden vazgeçecekse, bu demektir ki bizzat düşünce düşünce olarak kendi kendinden vazgeçmiştir."
"Her şeyden önce üstümüze düşen, etiğin ve praksisin mutlak ve mutlak olarak kökensel, ilk-kökensel belirlenimidir. Nihai bir yasa ya da değer değil, yasa ile ya da değer ile ilişkiyi olanaklı kılan şeydir: karar, özgürlük"
"Kararın" "otantikliği" yasa siciline ait değildir. Ya da, şu her türlü yasa formundan geri çekilmiş yasadır: karar vermenin varoluşsallığı, özgürlük, ki aynı zamanda varoluşun kararıdır, varoluş için karardır ve her türlü buyruk ve yasadan çok önce alınır... İşte varılacak olan, ya da bize varmaya bırakmamız gereken ethos budur. Bu ethos bir "ahlaki bilinç ilerlemesi"ne tekabül etmez, ama ilk-kökensel etikliği günışığına çıkarır; onsuz ne Platon´un İyi´si olabilir, ne Kant´ın iyi istemi, ne Spinozacı neşe, ne Marxçı devrim, ne de Aristoteles´in zoon politikon´u." |