Kitap Tanıtımı |
Sevgili Öğrenciler,
Geometride bugüne kadar uygulanan ya da size önerilen yöntemlere bir de bizim anlatacaklarımızı ekleyiniz.
Herhangi bir geometri konusu ile ilgili karşınıza üç tip soru çıkar. Bunları kolay sorular, zor sorular ve çok zor sorular olarak sınıflandırabiliriz.
Kolay sorular, ilgili konunun temel özelliklerini kavramış, formüllerini içselleştirmiş ve biraz da uygulama yapmış her öğrencinin sadece alışılmış işlemlerle sonuca ulaşabileceği soru türüdür. Bunlar görme işi olarak adlandırılan sorular değildir. Bu yıla kadar üniversite giriş sınavlarındaki geometri sorularının %90ından fazlası (son 47 yılın sınav sorularını en alt başlıklara kadar sınıflandırıp ayrıntılı çözümlerini yapmış biri olarak söylüyorum) ve okul sınavlarındaki soruların çoğu kolay sorudur.
Zor sorular, ilgili konunun temel özelliklerinin kavranmış olmasının yanı sıra başka konulara ait bilgilerin de kullanılmasını gerektiren ve tam da görme işi olarak kabul edilen soru türüdür. Bu sorularda sizden şeklin içinde gizlenmiş bir bilgiyi (ikizkenar üçgen, eşkenar üçgen, orta taban, açıortay vb.) fark etmeniz ve açığa çıkarmanız beklenir. Bunu yaptığınızda soruyu çözmüş ve görme işi ni başarmış olursunuz. Bu tür soruların, üniversite giriş sınavlarındaki ağırlığı %10dan da azdır. Onun için bunlara seçme, eleme soruları da denir. Okul sınavlarındaki bu tip soruların yoğunluğu ise tamamen öğretmenin kararına bağlıdır.
Çok zor sorular ise görme işinin tek başına yetmediği, çok fazla ek çizim yapılarak sonuca ulaşılacak sorulardır. Sorunun çözülmüş ve çözülmemiş biçimlerini karşılaştırdığınızda, verilen şeklin ek çizimler arasında kaybolduğunu görürsünüz. Bu tür soruların üniversite giriş sınavlarında çıkmışlığı yok denecek kadar azdır. Okul sınavlarında ise öğretmeniniz bu tür sorulardan belki bir iki tane soracaktır. Bu tür sorularla genellikle geometriye gönül veren, matematik yarışmalarına, olimpiyatlara hazırlanan öğrenciler ilgilenmektedir.
Her zaman kolay soruların karşınıza çıkması dileğiyle... |