Kitap Tanıtımı |
ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL SUÇU
Teknoloji alanında yaşanan gelişmeler, devletlerin vatandaşlarını kontrol etme ihtiyacının artması ve kitle
iletişim araçlarında tüketicinin merak arzusunu tatmine yönelen habercilik anlayışının egemen olması gibi pek
çok sebep 20. yüzyılın başından itibaren özel hayatın gizliliği hakkının önem kazanmasına neden olmuş ve söz
konusu hak gerek ulusal gerekse uluslararası literatürde en çok ilgilenilen konulardan biri haline gelmiştir. Keza
ilgili hakkın ve hakkın özünü oluşturan özel hayat kavramının multidisipliner bir yapıya sahip olması da
kavramın farklı alanlarda çalışan hukukçular tarafından ele alınması sonucunu doğurmuş ve 90'lı yılların
başından itibaren Türk hukukunda da azımsanamayacak bir doktrin meydana gelmiştir. Özel hayatın gizliliği
hakkının ve bu hakkın ihlalinin birçok yazar tarafından farklı açılardan incelenmesi konunun neredeyse
tüketilmiş bir husus olarak görülmesine sebep olsa da özellikle özel hayat gibi anlamı, sınırları ve korunma
ihtiyacı her geçen gün değişen ve gelişen bir olgunun yeniden ele alınmasının ve tartışılmasının kaçınılmaz
olduğunu belirtmek gerekir. Nitekim bu çalışmanın naçizane amacı da Türk Ceza Kanunu'nun 134. maddesinde
düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun tartışmalı noktalarına, öğretinin ve yargı mercilerinin
yaklaşımını incelemek ve öğretiye küçük de olsa bir katkıda bulunmaktan ibarettir. |