Kitap Tanıtımı |
Özbekistan pazarlarında Anadolu kadınlarını göreceğiniz, ipekli kumaşların, alınıp- satıldığı Özbek Türkçesi ile anlaşabileceğiniz, geçmişten kalan izleri adım adım takip ederek Buhara, Semerkant, Taşkent'in tarihi, kültürü ve günlük yaşantısını içinde Anadolu'muzun bir parçasını bulacağınız ülke.
Uzun bir süre yaşadığım Özbekistan'la ilgili anılarımı, gözlemlerimi, hasretlerimi, Bursa ve Osmanlı'yla olan ilişkilerini mektup şeklinde yazdım.
Semerkant'da, Bursa'dan giden yapı ustalarının ve astronomi bilimini öğrenmek için gelen Kadızade'nin izlerini aradım. Emir Timur'un bu incisi olan bu kentin her tarafını gezdim.
Buhara'da Enver Paşa'nın Hacı Sami Bey'le at sürdüğü yollarda gezdim. Leb-i Havuz'un kenarında eşeğine binmiş Nasrettin Hoca'yla Anadolu yollarını konuştuk.
Fergana Vadisinde Türkistan'ın son Timurlu Hükümdan Babur Şah'ın Remzi türbesinde onun için dua ettim. Müzelerinde gördüğüm takı ve tepeliklerin sanki Bursa'dan geldiğini sandım. Dört^beş bin yıl öncesine tarihlenen höyüklerine çıktım.
Modern Taşkent'teki dünyanın dokuzuncu TV kulesinden kente baktım. Müzelerini gezdim. Operada Faust'u, balede Haçaturyan'ın Spartakus ve Çaykovvski'nin Kuğu Gölü'nü izledim.
Size sevdiğim Özbekistan'ı yazdım. Ekonomisini, yatırım olanaklarını, kentlerini, tarihlerini, kültürlerini, yaşamlarını belki gidersiniz diye size tanıtmak istedim |