Kitap Tanıtımı |
Yazı okuduğunuz onca şeyden sadece biridir; insan yazılamayacak olanı da okur!
İnsan yazıdan önce de okurdu! Okumanın tarihiyle kıyaslandığında yazının tarihi daha çok yenidir. Aynı şekilde öyküler anlatmanın tarihi de öyküler yazmanın tarihinden çok daha eskilere uzar. Belki de yzıyı bu yüzden icat etmiştir insan!
Yaşamı etkileyen ve acı ile mutluluğu, arzu ile korkuyu biçimlendiren tüm şeyleri okur. İnsan sesleri, renkleri, nesneleri, biçimleri, işaretleri, izleri, lekeleri, duyguları, hareketleri okuyarak icat etmiştir yazıyı. Bu yüzden bir şeyin ne olduğu kadar naısl olduğu da önemlidir. Ve hatta denebilir ki, bir metnin edebi-sanatsal değeri ne anlattığından çok, nasıl anlattığında saklıdır. Metne buradan yaklaşmak, metinle edebi-sanatsal bir ilişki kurmaktır.
Öyküyü Okumak adlı bu çalışma, edebi bir tür olarak öyküyü anlamak kadar, öyküyü yazmak açısından da kaynak kitap olma kapsamına ve derinliğine sahiptir ve kendi okuryazarlarını çağırmaktadır. |