Kitap Tanıtımı |
"1934 yılında San Cristobal de Torondoy yakınlarında kayıp bir küçük köyde ağabeyimden on bir ay sonra doğdum. Ağabeyim ne kadar yakışıklıydıysa, ben de o kadar çirkindim. Kafamdan ayağımın ucuna kadar kapkara tüylerle kaplıydım ve bir çeşit maymunu andırıyordum. Her nedense kulaklarımın zarları doğumumu takip eden birkaç gün içinde patlamıştı. Mahalle doktoru muayeneden sonra anneme şöyle demiş: ´Bu küçük çocukcağız çok yaşamaz, eğer yaşarsa da aptal ya da yarım akıllı olur.´ Ancak ailemin bütün umutlarına karşılık ağabeyim öldü ve ben hayatta kalmayı başardım."Bu olağanüstü roman Castro´nun danışmanlığını yapan, Başkan Salvadar Allende´nin yakın bir arkadaşı olan ve İran´daki Kürt ayaklanmasının öncülerinden bir kadın ile evlenen bir devrimcinin gerçek hayatını sergilemektedir. Hayatında, lunaparklardaki çemberler gibi, sürekli olarak onun üstüne atılan öncülük görevleriyle altı çizilen bir dokunaklılık vardır. Kod adıyla Otto tümüyle şansına, kaderinin cilvesine ya da bir başkasının yaratımına hem KGB´nin hem de CIA´in düşmanı haline gelmiştir.
Venezüella´nın dağlarından Paris´in sokaklarına, Küba´nın kalbinden yağmurların ıslattığı Londra´ya uzanan bu müthiş ve mizahi yolculukta etkileyici bir adamın hayatlarının (en az dokuz) ve aşklarının (birkaç tane) hikayesi gözler önüne seriliyor. |