Kitap Tanıtımı |
Baydar'ın doktora çalışması, Türkiye'de mimarlığın bugünkü anlamıyla bir meslek olarak doğuşunu ve gelişimini anlatıyor. Çalışmanın özgün adına, kelimesi kelimesine çevirirsek, "Osmanlı-Türk Mimarlarında Meslekleşme" diyebiliriz. Burada, "meslekleşme" (professionalization: profesyonelleşme) kavramı önem kazanıyor. Türkçede "profesyonelleşme" sözü, herşeye para gözü ile bakan, yapacağı işin dışında bir şey düşünmeyen insanları çağrıştırdığından, pek sevimli gelmiyor. Günlük dilde fazlaca kullanılmayan "meslekleşme" sözcüğü ise, daha açık ve kolay anlaşılır biçimde bir süreci tanımlıyor ve özellikle toplumbilimciler tarafından kullanılıyor. Baydar, çalışmasında "meslekleşme" sözcüğünü, "Uzmanların piyasa üzerinde topluca bir egemenlik (tekel) kurmaya yönelik hak kazanımı" anlamında kullandığını belirtiyor.
Kuşkusuz diğer mesleklerde olduğu gibi mimarlıkta da edinilen ayrıcalıklı haklarla birlikte, kamuya, işverene, mesleğe karşı sorumluluklar sözkonusu ve bu meslekleşmenin olmazsa olmaz bir koşulu. Öte yandan meslekleşme, ayrıntılı ve derinlemesine üretilmiş bir bilgi temeline dayanmak zorunda. Çoğu kez bu, uzun geçmişi olan ve güncel ortamda gelişimini sürdüren bir akademik birikimi gerektiriyor. Baydar çalışmasında, mimarlık mesleğinde sözkonusu olan haklar, sorumluluklar ve bilgi birikimine ilişkin bir perspektiften Türkiye'deki tarihsel sürece bakıyor. Bu süreç, Osmanlı döneminden, Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ve sonrasına kadar uzanıyor. |