Kitap Tanıtımı |
Osmanlı İmparatorluğu´nun 700. Kuruluş Yıldönümü Anısına...
Günümüzün geri kalmış (ya da bıraktırılmış) uluslarında var olan gelenekçilik eğilimi, sanıldığı gibi bir tutuculuktan, gericilikten, ya da yazgıya boyun eğişten kaynaklanmamaktadır. Bu eğilim yüzyıllardan bu yana süregelen, çok güçlükle ayakta tutulan ve kolaylıkla yıkılabilecek bir yaşantıyı, en küçük bir güvensizlikten ve kendi doğası gereği yapısında bilinmeyeni taşır, gelen bir yenilik o, çok güç sürdürülen yaşama biçimi için bir çekincedir, daha iyisine ulaşmak için kural dışına çıkmak eldekinin yitirilmesiyle sonuçlanabilir. Gelenekçilik, doğaya karşı verilen savaşımda toplumun çok güçsüz olmasından ileri gelmektedir. O, çok zor sürdürülen "Yaşamın Kalıcılığı" biçimlerini çekingeye sokabilecek, yeniye alışılmamışa karşı bir koruma niteliği taşır. Doğa ile yapılan savaşım öyle güçsüz araçlarla yürütülmektedir ki, birey savaşımın bir yanlısı değil, doğanın bir parçasıdır. Amacı doğaya egemen olmaktan çok, onun kurallarına uymaktır. |