Kitap Tanıtımı |
Yazar bu kitapta, Mevlevi Tarikatının klasikleşmesinden önceki dönemde (13.-17. yüzyıllar) siyasî iktidarlarla kurduğu münasebetlerin yanısıra, tasavvuf anlayışı, bu anlayışın tarihî süreç içindeki değişimi, tarikat içindeki farklı yapılanmalar, adab ve erkânı ve diğer tarikatlarla olan münasebetleri üzerinde, birincil kaynaklarla beraber bu alanda yapılmış en son çalışmalardan da faydalanarak, detaylı bir şekilde durmuştur. Hz. Mevlana, unutulmamalıdır ki bir Mevlevi değildi. Onun döneminde yaşamış ve kendisine tabi olanlar da kendilerini Mevlevi olarak değil sadece birer Müslüman olarak isimlendiriyorlardı. Mevlevîlerin bir tarikat içinde teşkilatlandırılmaları ise Çelebi Hüsâmüd-Dîn ve Sultan Veled zamanında gerçekleştirilmiştir. Mevleviler inançları yolunda daha rahat hizmet edebilmek için hem devlet büyükleri ile hem de gayrimüslim ahali ile iyi geçinmeyi bir prensib olarak kabul etmişlerdir. Öyle ki Hz. Mevlana, bugün dünyanın en çok okunan yazarlarından biri olarak, vefat ettiği zaman cenazesini binlerce Hristiyan, Yahudî ve Süryanî gözyaşları içinde kabristana kadar... |