Kitap Tanıtımı |
Yazar Kadrosu
Adem Çaylak, Adem Çelik , Ali Kemal Özcan, Ahmet Göksel Uluer , B. Berat Özipek , Birol Akgün, Cemal Fedayi , E. Fuat Keyman, Erkan Doğan, Fikret Çelik, Güliz Dinç, Hüseyin Baran, İsmail Akbal, İsmail Hacıfettahoğlu, Lale Ersoy, Melike Güngör, Muhittin Ataman, Murat Belge, Murat Çemrek, Murat Yılmaz, Ömer Çaha, Seyit Ali Avcu, Şükrü Karatepe, Şükrü Nişancı, Yılmaz Çolak,
Türkiye'de tarih önemlidir. Yalnız "tarih" olarak değil, gelecekle ilişkisinden ötürü önemlidir. Geçmişte, gerçekte ne olduğunun öğrenilmesi, bugünümüzü daha doğru anlamamızı sağlayacak, böylece yarını nasıl düşünebileceğimize, sandık odamızda bize sorulmadan biriken bu mirasın içinden neyi isteyip neyi istemeyeceğimize daha sağlıklı bir temel üzerinde karar verebilmemizi sağlayacaktır.
Prof. Dr. Murat BELGE
Bilgi Üniversitesi
Türkiye'de siyasi alan, siyasi aktörler ve siyaset yapma eyleminin, devlet-merkezci olmak yerine, Türk modernleşmesinin demokratik, liberal ve çoğulcu temelde yeniden kurulması ve Türk demokrasisinin devlet-toplum-birey ilişkilerine yerleşikleşmesi ve derinleşmesinin itici gücü olması temelinde yeniden kurulması gereklidir.
Prof. Dr. E. Fuat KEYMAN
Koç Üniversitesi
1970'lerin kuşakları arasında "tek lider, tek parti ve tek toplum" anlayışı yaygın bir ütopya iken, 1980'li kuşaklardafarklılaşan, çoğulcu, katılımcı, özgürlükçü bir demokratik anlayışın en fazla benimsenen anlayış olarak yaygınlaştığı söylenebilir.
Prof. Dr. Ömer ÇAHA
Yıldız Teknik Üniversitesi
Türkiye'deki Kürtlerin "sorun"u, ulusal bir pazar için bir ulus-devlet arzusunda olanların bir "ulusal sorun"udeğil, yok sayılmış bir etnik kimliğin yeniden kazanılması sorunudur.
Doç. Dr. Ali Kemal ÖZCAN
Munzur Üniversitesi
AK Parti'nin geldiği damarın, bu ülkede ezeli muhalefeti ve "vesayetçi siyasal merkez"karşısında"toplumsal çevre"ninalan ve güç arayışını temsil ettiği söylenebilmekle birlikte, AK Parti iktidarındaİslami kesimin, 1980'lerde ANAP döneminde başlatılanneoliberal politikalara koşut olarak kapitalist sistem çerçevesinde bir dönüşüm yaşadığı ve "devlet merkezli değerler sistemi" tarafından yutulduğu da belirtilmelidir.
Gülenizm, Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi ideolojisi "seküler" Kemalizm'in "zor", "baskı" ve "darbe"si ile Batılı modern değerler çerçevesinde "makbul vatandaş" yapılamayan toplum kesimlerini, "gönüllü kulluk" ve "rıza" üzerinden devşirmenin (hadım etmenin) bir aparatı olarak, Kemalizm'in "dinci" versiyonudur.
Prof. Dr. Adem ÇAYLAK
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi |